Haberlerden takip edebildiğimiz ve geçmiş yılların verilerini hatırladığımızda Zonguldak’ta nüfusa oranla şiddet ve intihar olaylarında bir artış var.
Zonguldak il ortalaması da zaten yüksek.
Bu rakamları ilgili kurumlar paylaşırsa daha rahat özetleriz.
Fakat bizim idareciler ve iktidar kanadından seçilmişler bu olayları pek göstermek ve görmek istemez.
Saklamak sorunları çözmüyor.
Toplumsal duyarlılık oluşmuyor.
Muhtarların çoğu mahallesinden bihaber.
*
Zonguldak’ta üniversite öğrencilerinden peş peşe intihar ve intihar girişimleri gelince Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer’in talimatıyla bir birim kuruldu.
İntiharın eşiğine gelmiş 20’den fazla öğrenciye ulaşıldı.
Sosyal, psikolojik ve ekonomik müdahaleler yapıldı.
Olumlu sonuçları alındı.
Dedik ki; “İstenilince oluyormuş”
*
Bizler çevremize ve insanlara duyarlı olursak bazı şeyleri önleyebiliriz.
Bizim yöneticilerimiz ve siyasetçilerimiz bu sorunlar yokmuş gibi davranmaktan vazgeçmeli!
*
Dün bir genç daha intihar etti.
Bir kadın anne ve anneannesini parçalara böldü.
Son üç yıla bakalım neler yaşanmış?
*
Saymakla bitmiyor.
En kestirmeden; 
“Onun zaten psikolojik sorunları varmış” diyerek geçiştiriyoruz.
Psikolojik sorunu olmayan kaldı mı?
*
Kozlu Ay Fırın’a girdim.
Kadının biri geldi.
Çocuğuna simit alacak.
Fiyatını sordu.
Duyunca bir elindeki paraya baktı bir de simitlere.
Sonra bir hışımla “Hadi kızım” diyerek çekiştirdiği çocuğu ile döndüğü an; “Abla dur” dediysem de başarılı olamadık.
Öfkeyle gitti.
*
Bir annenin çaresizliği kalbimize bıçak gibi saplandı. 
Yediğimiz içtiğimiz zehir oldu.
O an simitten bile nefret eder olduk.
Sen şimdi bu anneye ne anlatacaksın?
O çocuğa ne anlatacaksın!
*
Neyse işte!
Bir hükmü de yok zaten bu yazdıklarımızın!


Kanlı Pazar!
Zonguldak dün feci bir gün yaşadı.
En sakin günlerden biri olmasını beklediğimiz Pazar günü adeta kana, acıya, hüsrana, gözyaşlarına boğuldu.
Çifte cinayet, bir gencin intiharı, boğulma, kazalar ve ölümler.
Tüm basın için temposu yüksek bir gün oldu.
Siteye bakında biliyoruz bazen içiniz karardı.
Aralara güzel haberler, magazinler, iş ve istihdama yönelik müjdeler görmek istiyorsunuz.
Emin olun biz de mutlu değiliz sürekli bu haberleri vermekten ve paylaşmaktan.

Ozan Surat’ın ardından!
2004 yılında belediye başkanı adayı oldu.
Mehmet Alim ve Cengiz Kınay ile yarıştı.
Mehmet Alim Ak Parti’nin kurumsal gücü ile seçilen isim olmuştu.
2009 yılında anketlerde çok daha rahat çıkmasına karşın CHP onu aday göstermedi.
Siyaset, ailesini de parçaladı hayallerini de.
Kırıldı.
Döküldü.
Doluydu.
Dertliydi.
Dili sertti.
Bazı şeyleri kabullenemedi.
Zaman zaman eleştiriler alsa da yolundan şaşmadı.
Son dönem birlikte İstanbul’da yaşayan öğretmen Ozan Surat Balıkesir’de hayata veda etti.
Ölümü çok erken oldu.
Çok genç yaşta kaybettiği belediye başkanı babası Okan Surat’ın hayallerini tamamlamak istiyordu.
Olmadı.
2016’da biricik annesini de toprağa verdi.
Yetmedi.
Bu sefer onun acı haberi geldi.
Garip bir hayat.
Her evde, ailede olan benzer hikayeler gibi.
Hayalini gerçekleştiremedi Ozan Surat.
Sürekli özlemini hissettiği, acısını yaşadığı babasına ve annesine kavuşurken geride yeni acılar bıraktı.
Mekanı cennet olsun. 

Z HABER’den
Bazen bürokratlar ve siyasilerden sabrımızı zorlayanlar var.
Bakıyoruz.
Gülüyoruz.
Geçiyoruz.
Dinleyebilecekleri yüzleri varsa yüzlerine söylüyoruz.
Ancak olayları kişiselleştirerek buralara taşımamak için sabrediyoruz.
Biz doğru olmaktan, samimi olmaktan, vicdanlı olmaktan ayrılmayacağız.
Bizlere güvenen okur ve dostlarımızın görüşlerini yok sayamayız!
Mesleki duruşumuz ve yayın politikamızın merkezinde bu anlayışı sabit tutmaya çalışıyoruz.

Unutmadık!
Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi’nin açılamayan Koroner Yoğun Bakım Ünitesi ve çalıştırılamayan son sistem anjiyo cihazının akıbetini unutmadık.
Bazı şifai bilgiler paylaşıldı.
Ancak bir resmi açıklama bekliyoruz.
Takipçisiyiz.