Zonguldak’ta 16 yılını geçirmiş.
Sınavlar vermiş.
Profesörlüğü engellenmek istenmiş.
Ama o profesörlüğü alıp şehrin üniversitesine rektör olmuş.
Pek çok tartışmaya rağmen Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nin her anlamda büyümesinde, şehre ekonomik katkılarının zirve yapmasında en büyük rolü oynamış bir isim.
Bizim deyimimiz ile ‘Mahmut Hoca’ Milli Eğitim Bakanı Sayın Mahmut Özer, bakan olarak ilk defa geldiği Zonguldak’ta; “Ben Zonguldaklıyım. 16 senem burada dolu dolu geçti. Zonguldak’a karşı vefa borcum var” sözleriyle farkını bir kez daha ortaya koydu.
Basın ile ikinci buluşmasında ise Milli Eğitim Bakanlığı’nın yapacağı yatırımlar hakkında müjdeler verdi.
Toplamda 350 milyonluk yatırım içinde tüm okulların iyileştirilmesi 50 milyonluk dilimi tutuyor.
Bakan Bey dedi ki;
“Bu çerçevede Alaplı'ya 8 derslikli anaokulu yapacağız. Çaycuma'ya TSI Fen Lisesi'ne 300 yatak kapasiteli pansiyon yapacağız.
16 derslikli ilkokul yapacağız.
Çaydeğirmeni’ne 12 derslikli orta okulu, 8 derslikli anaokulu yapacağız.
Devrek merkeze 8 derslikli ilkokul binası yapacağız.
Ereğli'ye özel eğitim anaokulu, uygulama okulu kampusu yapacağız.
Kilimli'ye 24 derslikli bir ilkokul yapacağız.
Bu yatırımlara ilave olarak 2 bilim sanat merkezime 3 adet ilave yapıyoruz.
Çaycuma, Devrek ve Alaplı'ya bilim ve sanat merkezi kuracağız. Kısaca, Zonguldak'ta eğitimin okul öncesinden liseye kadar tüm kademelerindeki niteliği arttırmak ve 2022 yılında tamamlamak üzere 350 milyon TL'lik bir yatırımı kazandırmış olacağız.
Ben bu yatırımların Zonguldak'a hayırlı olmasını diliyorum.
Yeni bir arsa bulunabilirse Zonguldak'a yeni bir Fen Lisesi binası da yapabiliriz.
Bunun gibi merkez ve ilçelerde yeni açılımlar yapılabilecek arsalar olduğunda bu 350 milyon TL'ye ilave yatırımlar yapmaya devam edeceğiz”
Bunlar güzel başlangıçlar.
“Bakan Bey BEÜ’ye de el atsın” diyen çok sayıda isim var.
Karışmak istemez.
Üniversite yönetiminin de, Zonguldak’ı Sayın Özer’in tecrübe ve gücünden yararlandırma konusunda isteksiz olduğunu görüyorum!
Acaba niye?
Sayın Özer, Zonguldak’ın Bakanı olduğuna göre, Zonguldak’tan kurumlar bazında gelecek hizmet odaklı taleplere de sırt çevirmez.
Vefa güzel bir şey.
Bunu duymayı bile ne çok özlemiştik.
Bu kadar beklemeye değer miydi?
Zonguldak Belediye Başkanı Sayın Ömer Selim Alan, Zonguldak’ın onkolog eksikliği ve mağdur olan hastalar konusunda demiş ki;
“Sayın milletvekillerimiz bunu dile getirdi.
Deniz Yavuzyılmaz olsun, Hamdi Uçar Bey olsun bunu da zaten iki hafta önce Hamdi Uçar vekilimiz Cumhurbaşkanımızla bir kahvaltı ortamındaki bir toplantıda bunu dile getirdi. Diğer vekillerimiz de bu konuyu Bakan Bey’e iletti. Ama bu sorunun tez zamanda çözülmesi gerekiyor ki, bütün kanser tedavisi gören insanlarımızın, büyüklerimizin böyle bir hakkı en iyi şekilde alması gerekiyor. Ben şahsım adına Cumhurbaşkanımıza inşallah bu sorunu söyleyeceğim. Bunun bir siyaseti olmaz, parti, siyaset, din, dil, ırk öyle bir şey yok. Bu hepimizi ilgilendiren bir konu. Çünkü her ailede ne yazık ki, böyle bir rahatsızlık var”
Hay Allah razı olsun.
Şehrin doktor belediye başkanına bu sorunu çoktan çözmek düşerdi.
Aylardır yazıyoruz.
Sayın Erdoğan 8 ay önce geldiğinde söylenseydi zaten çözülmüş olacaktı.
Sonra bu konuları sürekli yazdığımız için biz kötü oluyoruz.
Kamu yararı ve vatandaşımızın dertlerine çözüm odaklı yaptığımız her haberde kasıt aramasaydınız bu sorun çoktan çözülmüş olacaktı.
Demek ki olabiliyormuş.
Şimdiden teşekkür ederiz.
Çağ Çelik – Çolakoğlu meselesi!
Z HABER olarak daha önce birkaç defa gündeme getirdiğimiz Çağ Çelik meselesinde resmi pis kokular geliyor!
O zaman da yazdık.
Defalarca sorduk.
Çaycuma’nın kalbinde, OSB’de tahsis edilecek 200 dönüm arazinin alt yapısını yapacak diye hurda eritilecek bir tesis ne kadar doğru?
Hangi Avrupa Standartları’nda olursa olsun, Türkiye’de standartların nasıl delindiğini görmüyor muyuz?
Çağ Çelik’e tahsisi edilen ve en fazla bin kişinin çalışacağı alanda kurulabilecek 20 ayrı fabrika da, 200 kişiden 4 bin kişinin çalışacağı iş alanları yapmak mümkünken bu gizli- kapaklı yapılmak istenen iş neyin nesi?
Bunları ve daha fazlasını çok sorduk.
Çağ Çelik susuyor?
Çağ Çelik kaçıyor?
Diğer yandan Çağ Çelik ile Ak Parti Milletvekili Sayın Ahmet Çolakoğlu arasındaki bağ merak ediliyor?
Bir sakıncası yoksa, bir çekincesi yoksa Çaycuma’nın güzide evladı çıkıp bu yatırıma neden açık açık sahip çıkmıyor?
Bilgi kirliliği yaşanmasın.
Çıksınlar.
Tüm sorulara yanıt versinler.
Saldırılar!
Atatürk tanrı.
Atatürk anıtları da put olamaz.
Atatürk yaşasaydı, boş boş oturup kendisi üzerinden siyasi sermaye yapanlarla da işi olmazdı!
Atatürk de pek çok hataları veya eleştirilebilecek yönleri olmakla birlikte mutlaka sevilmek zorunda olan bir lider de değildir!
Bunu kendisi de istememiştir.
Ancak!
Ülkemizin, Samsun seferi ile başlamış tarihsel sürecinin büyük komutanının maneviyatına saygı duymak bu kadar zorunuza gitmemeli!
Veya!
Kimden, ne sebeple gelirse gelsin gündemi değiştirmek üzerine bazı algı operasyonlarının tuzağına düşmeyelim.
Unutmayın.
Biz birlikte Türkiye olabilmeliyiz!
Derin düşünce
Bazen ölümü fazla düşünüyorum.
Galiba yaşlanıyoruz.
Galiba son dönem yaşananlar, yaşadığımız kayıplar, çocuklarla ilgili kaygılar, dünyanın adaletsizliği, tanık olduğumuz onca dram, annelerin, çocukların çaresizliği de sanırım yüreğimizi daha fazla parçalıyor.
Daha fazla dokunuyor.
Gönlümüzde huzur, avuçlarımızda dua.
Doğa, dağlar, bayırlar, dereler belki de o yüzden en güzel kaçış alanı oluyor.
Ölüm Allah’ın emri de ayrılıklar olmasaydı misali!