Ak Partililer yapınca yanlış olan CHP’liler yapınca doğru olabilir mi?
Hayır.
Veya tam tersi.
Zonguldak Belediyesi partinin eski ve yeni gençlik kolları başkanları ile partililerin birinci derece yakınlarını işe aldı.
Daha da alınacaklar.
Geçen de dedik ki;
“Önemli olan gerçekten çalışacak ve işe alınacak olanlar alınsa”
Zonguldak Belediyesi’nde işe gitmeden maaş alanların varlığını herkes biliyor.
İnsanlar çaresizlik içinde çırpınırken, gençler işsizlik nedeniyle intihar ederken onun – bunun yakını olduğu için işe gitmeden maaş alan veya çalışıyormuş gibi görünen niceleri var.
Klasik bir Türkiye tablosu ile karşı karşıyayız.
Bir belediye elbette partilileri de alabilir.
Ama böylesi resmen CHP’ye gönül vermiş binlerce işsiz ile dalga geçmekten öte değil.
Önceki başkan Selim Alan çok eleştirildi.
Ancak o da farklı ilişkiler veya yakınlıklar nedeniyle çok sayıda CHP’li ismi işe alarak bir denge sağlamıştı.
Geçen Özel İdare’ye işçi alımında bazı Ak Partili isimlerin birinci derece yakınlarının işe alınmış olması da tartışılır.
Ama asıl sorun şu.
İhtiyaç varsa alınsın.
Daha çok alınsın.
Şu partili bu partili olmasının da ötesinde gerçekten işe yarayacaklar arasında bir seçim yapılsın.
Sonuç olarak Tahsin Erdem yönetimi bu işçi alımı yöntemi ile CHP içinde ve tabanda binlerce insanın kalbinin kırılmasına, umudunun tükenmesine, hayal kırıklığına neden oldu.
Burak Erol!
Saadet Partisi’nin İl Başkanı Burak Erol bu şehirde siyaseten çok etkin, inandırıcı ve kalıcı olabilme şansı yakalayan ender isimlerden biriydi.
Ancak insanları kullanma alışkanlığı yüzünden kendisini erken bitirdi.
Ciddi güven kaybetti.
İnandırıcılığını yitirdi.
Hem iş çevrelerinde hem de siyasette insanları kullanmayı alışkanlık haline getiren Burak Erol, son seçimlerde de Cem Dereli üzerinden kendi PR’ını yapma derdine düşmüştü.
O gün Cem Dereli yarın başka kurban.
Saadet Partisi İl Başkanlığı’na yeniden seçilmiş olması bu bakış açısı olduğu sürece çok bir şey değiştirmeyecek.
Siyaset sadece para ile olmuyor!