Kahramanmaraş depremleri öncesi Düzce’de deprem oldu.
Geçtiğimiz haftalarda yaşanan Gölyaka merkezli depremin şiddeti 5.9 olmuştu.
O depremin şiddeti bile Zonguldak’ta hepimizi ayağa dikti.
Bazı vatandaşlar kendilerini sokağa attı.
Depremi en çok hisseden yerlerden biri Zonguldak Merkez Rüzgarlımeşe Mahallesi’nde bulunan ve zemin sorunu olduğu herkesçe bilinen Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi oldu.
Daha önce heyelan yaşayan hastane o gece en çok sallanan yerlerden biri oldu.
Buradan çağrı yapıyoruz.
İki yıldır yıkım kararı olan ancak son Kahramanmaraş depremleri sonrası boşaltılması kararı alınan Atatürk Kültür Merkezi’nin durumu malum.
Bahsettiğimiz hastane binası için de çok acil bir inceleme yapılmasını ve kamuoyunun bilgilendirilmesini bekliyoruz.
Hepimizi ağlattın Beşiktaş!
Beşiktaşlı değilim ama ‘Çarşı’ ile başlayan ‘Çarşı her şeye karşı” ile devam eden tribün mesajları hep özeldir Beşiktaş’ın.
Deprem sonrası pek çok tartışma yaşanırken
Başiktaş – Antalyaspor maçının 4. dakikasında yanlarında getirdikleri oyuncakları sahaya atmaya başlayan taraftarlar verdikleri mesajla edata Türkiye’yi ağlattı.
Tribünlerden oyuncak yağmurunun başlaması ile birlikte maç durdu ve futbolcular da bu ana alkışları ile eşlik etti.
Binlerce oyuncak ile rengarenk olan yüreklerimiz, yeşeren umutlarımız tüm çocuklarımız için güzel bir başlangıç olsun.
Bahçeli ve tribünler!
Futbol tribünlerinde siyasete karşı olanlardanım.
Tribünler tavır koyar.
Mesaj verir.
Beşiktaş taraftarının deprem ve oyuncaklı mesajında olduğu gibi.
Bunun ötesi taraftarı, tribünü ve futbolu böler.
Futbolun, tribünlerin tadını kaçırır.
Tribünleri çatıştırır.
Tribünleri bu işlere bulaştırmamak lazım.
Tribünleri tahrik etmemek lazım.
Ancak MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin futbol maçlarında atılan;
“Hükümet istifa” sloganları sonrası maçların seyircisiz oynatılması çağrısı da kabul edilebilecek bir durum değil.
Yoksa Sayın Bahçeli’nin bu tavrı tribünleri daha fazla tahrik edip;
“Daha fazla hükümet istifa diye bağırın” anlamına mı geliyor!
Çap sorunu!
Zonguldak’ta siyaset yapmak istediğini söyleyen veya siyasete soyunan pek çok kişide ciddi bir çap sorunu görüyoruz.
Sosyal zekası eksik, toplum gerçeklerinden uzak kalmış ve klişeleşmiş bir takıp söylemlere sığınarak siyaset yapacağını zannedenler yanılıyor.
Siyaset toplum mühendisliğidir.
Mühendis olamadıysanız bile toplum mühendisliği çıraklığıdır.
Çıraklı dahi yapmamış isimler büyük laflar ediyor.
Yahu sizler ailenizden başkasına faydalı olmamış insanlarsınız.
Toplum, hizmet için risk almamış insanlarsınız.
Soy adınızın size kazandırdığı güç, partinizin yakanıza taktiği etiket veya paranızın gücü ile siyaset yapamazsınız!
Bakın.
Bazılarınızın yüzüne söylüyoruz.
Bazılarınıza buradan söylüyoruz.
Öyle üç- beş habere konu olmakla siyasetçi olduğunuzu zannetmeyin!