Z HABER dördüncü yayın yılında.
Resmi kuruluş günümüz olan 1 Aralık hem bizim açımızdan hem de Zonguldak ve bölgemiz insanı açısından yeni bir pencerenin açıldığı gün oldu.
Geç kalınmış bir adım olduğunu zaman geçtikçe daha iyi anladık.
*
Bu kadar çok medya platformunun olduğu zeminde farkındalık yaratmak için yaptığımız ve yapmaya çalıştığımız en önemli şey haberleri hızlı ve yalın bilgilerle verme çabamız oldu.
Her zaman eksiklerimiz oldu.
Olacak.
Ama bu işi yaparken her zaman kendi adımıza değil toplum, Zonguldak ve Zonguldaklılar adına hareket etmeye çalıştık.
Okur ile aramızda güven köprüsünü her geçen gün sağlamlaştıran bir çaba içinde olmaya çalıştık.
*
Kim hangi kutupta yer alırsa alsın bizler ‘ortak aklın’ önemine vurgu yaptık.
Bilgi ve fikir ile birlikte insanı, vicdanı ve hizmeti merkeze koyduk.
*
Kişiler, siyasetçiler, kitleler gelenekselleşmiş bazı durumlardan dolayı daha çok kendileri gibi düşünen ve yazan bir platform görmek isteyebilir.
Normaldir.
Saygı ile karşılıyoruz.
Ancak bizler bu şehirde her dönem insanların uğradığı haksızlıkları, yönetim beceriksizliklerini, bu şehir insanlarına yapılan ihanetleri ve politika adına şehre kesilen cezaları yazmak zorundayız.
*
Bizler elimizden geldiğince -ki mutlaka aşım noktaları veya eksik noktaları olmuştur - dayatmacı bir üslup yerine bilgi verici, sorgulayıcı ve teşvik edici bir dil kullanmaya çalışıyoruz.
*
Dün, oğlum Çınar’ın büro kurulurken bir sürü koli ve eşya arasında kaybolduğunu gösteren bir fotoğraf hatırlatması düştü önüme.
Duygulandım.
Zor günlerdi.
Sonra pandemi başladı.
Ama biz her şartta ‘önce insan’ olmak zorundaydık.
Ve böyle olmaya çalıştığımız için bizlere güvenen insanlara karşı sorumluluklarımız vardı.
*
Yine paylaştığım bir fotoğrafın altına çok sayıda yorum geliyor.
Herkese ne kadar teşekkür etsem azdır.
Kimi zaman eleştirdiğiniz, kimi zaman hakaret etmeden yerden yere vurduğunuz insanların da saygı ve güvenini kazanmak harika bir keyif.
*
Onlardan biri var ki bir başka sorumluluk yüklüyor üzerimize.
Kısa bir dönem öğrencisi olduğum çok değerli öğretmenim Nükhet Karaçelik yazmış;
Diyor ki;
“İyi ki varsın. Lütfen hep böyle kal. Yolun açık olsun”
O ‘lütfen’ çok ciddi bir hatırlatmadır bize!
Bizim için miras değerinde bir söz.
*
Sonuç olarak daha fazla kitleye ulaşma çabamızın yanında; mesleki, insani, daha fazla içerik üretme adına yapmamız gereken daha çok şey var.
Eksik çok.
*
İlk günden beri doğrudan veya gönüllü olarak kafa yoran, mücadele eden, emek veren ekip arkadaşlarım başta olmak üzere bu günlere gelmemizde emeği geçen, güven ve desteğini eksik etmeyen herkese yürekten teşekkür ediyorum.
Tek dileğimiz sağlık.
Sağlık olsun gerisi hallolur.
Sizleri seviyoruz.