MAKZON konusunda konuşan Zonguldak Belediye başkanımız Sayın Selim Alan; “Biz de Zonguldaklı olarak üzüldük. Keşke Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlar da hep beraber geçirseydik.
MAKZON Zonguldak için değerliydi. Çok önemsiyorduk. Hem de Bakanlık projesiydi. Valilikten bize geldi. Belediyemizin de bir projesiydi. Zonguldak’tan kimse sorarsanız sorun istihdam alanları istiyoruz der. Yürütmeyi durdurma kararı aldılar. Takdir kamuoyunun keşke böyle olmasaydı da hep beraber Zonguldak’a bu projeyi kazandırsaydık. Gençlerimiz ekmek yeseydi üretseydi. Zonguldak’ın sesini üretilen ekipmanlarla makinalarla Türkiye gündeminde olacak şekilde duyulabilseydik”
Tüh!
Biz de yıllardan beri bunu anlatmaya çalışıyoruz işte!
*
Şimdi binlerce genç ekmek yiyemeyecek!
Ve bu şehirde istihdam alanları yaratılmadı.
Verilen sözler tutulmadı.
Bizimkiler bu işlere yeterince vakit ayırmadı.
Yatırım yapmak isteyenler yalnız bırakıldı.
*
Eksik kalmış.
Kimse MAKZON’a karşı gelmedi ki.
Tartışma yaratan projenin yeriydi.
Sayın Başkan keşke;
“MAKZON artık Asma’da değil ama bu şehrin başka yerinde olacak. Biz de Zonguldak Belediyesi olarak daha uygun yer bulmak için hızlı hareket edeceğiz. Burada yapılmayacak olması başka yerde yapılmayacağı anlamına gelmiyor” deseydi.
*
Bir de böyle yerlerin devlet arazisi üzerine projelerle oluşturulup tahsis edilmesi sonrasında doğan sakıncalar var!
Gerçekten üretim için dert edinen de var.
Gerçekten yer kapma sevdası ile hiçbir üretim – imalat yapmadan fırsata çevirenler de!
*
Mesela Zonguldak Belediyesi olarak keşke bir iki alanda yerel kalkınma modelini hayata geçirseydik.
İstihdama, üretime kafa yorsaydık.
Sayın Başkanımız bu işleri fazlasıyla yapabilecek bir isim oysa.
Çaycuma Belediyesi’nin yaptığı gibi mesela diğer belediyelerimiz de bu işlere kafa yorsalardı.
Veya bir organizasyon şeması çıkarıp bir şirket kurarak kalıcı adımlar atabilirlerdi!
*
Hepimiz bu şehri seviyoruz!
Ama kimin neden sevdiği önemli.
Ne kadar sevdiği önemli.
Sevdiği şehir için ne yaptığı önemli.
Bir öneri!
Bayram Yılmaz abimiz oradan sallıyor ama bizim önerimiz vardı.
Bir- Yıkılan Merkez Çarşısının olduğu alana meydan olarak kalsın.
İki- Buradaki hak sahipleri mağdur edilmeyecek şekilde, çoğunluğunun da rızaları alınarak proje başka bir noktaya taşınsın.
Orada 13 katlı bina demek şehrin önünde yeni bir engel demek.
Diyeceksiniz ki; “Kim böyle bir yeri bırakır?”
Mesele zaten orada.
Hak sahiplerinin de mutlu olacağı bir proje üretmeyi düşünmek lazım.
Bu şehrin iktidar partili güçlü bir belediye başkanı var.
O zaman çözüm daha kolay olur.
Bu şehir bazı şeyleri değiştirmek istiyorsa işte fırsat!
Mafyalaşan Zonguldak!
Bu şehirde yeni mafyalar türüyor.
El altından işler dönüyor.
Bürokrat.
Belediye Başkanı.
Dernekçi.
Dümen peşinde.
İşler kitabına uyduruluyor.
Siyasetçi koruyor.
Kurumlar soyuluyor.