24 Temmuz Basın Bayramı nedeniyle çok sayıda kutlama mesajı aldık.
Öyle ki kimin gerçekten samimiyetle kutladığını kimin ise cümlelerinin gül, kalbinin çöp olduğunu görüyoruz.
Çok önemli, güzel ve gerekli bir görev yapıyoruz.
Ancak yıllar içinde basının kendi kendini düşürdüğü durum, siyasetçi ve bürokratların bir kısmının basını düşürdüğü durum bugün en çok şikayet ettiklerimizin başında geliyor.
Hep şikayetçiyiz ama alışkanlıklarımızdan da vazgeçmiyoruz.
Kendisini sürekli değersizleştiren, ayağa düşüren veya kendisini değersizleştirenlere sürekli prim veren, onlara muhtaç ve ekonomik anlamda bağımlı bir medyadan ne Zonguldak’a yeterinde hayır gelir ne ülkeye.
Kendimizi kandırmayalım.
Hepimiz az veya çok bağımlıyız.
Hepimizin kapısına kilit vurdurmak için çaba sarf edenler var.
Siyasetin her kanadından hepimizi üç kuruşa satın almak isteyen insan var.
Kimisi de üç kuruştan kaçarken deste deste vermek zorunda kalıyor.
Ne yazık ki bugün basın özgürlüğünden (doğru haber – bilgi) en çok bahsedenler işine gelmediğinde en çok köstekleyenler!
Basını tek pencereli bir kutuplaşmaya zorlayanlar veya sadece hoşlarına gidecek şeyleri duymak isteyenler de bu tabloya destek oluyor!
Sorun hepimizin.
Bırakalım Kantarcı yapsın!
Neymiş?
Zonguldak turizm kenti olmuş!
Vay anam vay!
Bu konuda geçmişten itibaren emeği geçenlere her zaman teşekkür ettik.
Daha geçen günlerde Sayın Vali Mustafa Tutulmaz’ın çabalarının önemine işaret ettik.
Ama Zonguldak turizm şehri olma yolunda emekleyen, zamanı israf eden bir şehir.
Turizm şehri olamadık.
Daha bizim belediyelerimiz durumun farkında değiller!
Bu arada aklımıza Çaycuma Kadıoğlu Mozaikleri geldi.
Hani İlber Ortaylı Hoca fotoğraflarını paylaşarak milyonlarca insana; “Burayı görmeye gidin” mesajı vermişti.
2018’de yapılan koruma ve sergileme amaçlı düşük bütçeli proje hala duruyor.
Çaycuma’nın evladı Ahmet Çolakoğlu milletvekilimiz olduğu halde.
Çabalara teşekkür edeceğiz ama bunlar ve daha fazlası varken bu şehrin yetinmesini beklemeyin.
Kendimizi kandırmayalım.
Olmadı yapamıyorsanız bırakın Kadıoğlu Mozaikleri’ni Çaycuma Belediyesi’ne, Bülent Kantarcı altı ayda turizme açsın!
İlber Hocamız bu konuya bir el atsa sorun çözülür mü acaba?
Ahhh memleketim ah!
Pis şehir!
Zonguldak ve ilçelerde bazı inşaat ve düzenlemeler var.
Anlıyoruz.
Bazen toz toprak kaçınılmaz.
Ama Zonguldak zaten pis.
Belediyelerin öncelikle görevlerin biri zaten özellikle halkın çoğunlukta olduğu caddeleri temiz tutmak değil mi?
Yakıt tasarrufu yapmak için mi bu temizlik araçları çalışmıyor, yollar yıkanmıyor.
Sayın Vali Mustafa Tutulmaz’dan turizm şehrimiz için belediyelere bir talimat bekliyoruz!
Halk bu kadar pis, toz toprak içinde bir şehirde yaşamayı hak etmiyor.
Belediye idarecileri de yeterince anlayamadığı için son çare Vali beye iletelim istedik!
Zonguldaklı ikinci sınıf vatandaş!
Çok detayına girmeyeceğim.
Ama şunu net olarak söyleyebilirim.
Hani biz;
“İyi tarafından bakalım, aman yönetenlerin şevkini kırmayalım” falan diyoruz da kesinlikle bu şehrin insanlarına kötülük ediyoruz.
Çünkü pek çok alanda bu şehrin insanları politik dolgu malzemesi olarak kullanılıp kullanılıyor.
Zonguldaklılara pek çok alanda ikinci sınıf muamelesi yapılıyor.
Bunları önümüzdeki günlerde tek tek açacağız!
Yapmayın!
Zonguldak’ta hepimizden çok Müslüman veya demokrat falan geçinen esnaf ve işverenimizin çalışanların üç kuruşluk maaşlarına göz diktiklerini görüyoruz.
Fatura-matura işleri de tartışmaya açık!
Yapmayın.
Kazanamıyorsanız gidin işçileriniz ile konuşun.
Onlar sizi anlayacaktır.
Ama deve kadar kazanıp pire kadar maaşları çok görerek Müslüman falan olamazsınız!
Yapmayın!
Hayırlarınız boşa gitmesin.
Hayır yapmak istiyorsanız çalışanlarının alın terini gasp etmeyin!
Sosyal medyadan bedavadan attığınız nutuklar başınıza iş olur!