Zonguldak Belediyesi’nin yüzde 190’lık su zammı konusunda görüşlerimizi daha önce paylaştık.
Vaktinde yapılmayan zamların ertelenmesi de dahil olmak üzere böylesi bir zammın tepkisiz kalması beklenemez.
Zonguldak Belediyesi her ne kadar iktidar partisinde olsa da ekonomik anlamda zor günler yaşıyor.
Kaldı ki pek çok yatırım, yol Özel İdare veya bakanlık kanalıyla yapıldığı halde sıkıntı büyük.
Ankara da; “Bu benim belediyem” diyerek paraya boğmuyor.
Dolayısıyla su zamlarının altında böyle bir gerçek de var.
Sonuç olarak vatandaş bunlara bakmaz.
“İktidar partisi değil misin. Sorun çözmek için geldin zam yapmak için değil” der.
Zam üzerinden politik tartışmaların bazen suyu çıksa da vatandaş haklı.
Zamlara tepki gösterenler arasında çok sayıda Ak Partili ismin olması dikkat çekiyor.
Kimi açık bir şekilde belediye başkanı ve zamma olan tepkisini net bir dille sosyal medyadan paylaşıyor.
Ak Parti içinde de zamlar konusunda görüş ayrılığı var.
Zonguldak Belediyesi’nin aldığı zam kararı sonrası tepkiler nedeniyle diğer belediyelerin de kafası karışık.
Hem mali disiplini koruma hem de stratejik seçim hamlesi yapma adına yüzde 190 oranındaki zamların yarıya düşürülmesi mümkün mü?
Ak Parti teşkilatı ve belediye başkanları kafa kafaya verip bu kararı gözden geçirseler iyi olur!
Tefeciler ve makamlar!
Bir kurumda müdür iseniz tefecilik yapan veya dolaylı şekilde kamuoyunda bu işlere bulaştığı alenen bilinen biri ile oturup kalkamazsınız.
Emniyetçi, askeri personel iseniz yine aynı.
Belediye başkanı iseniz bu adamları makama kabul edemez, dostluk yapamazsınız.
Milletvekili, belediye meclis üyesi iseniz bu isimlerin şahsi çıkar kokan işlerine aracılık edemez, referans olamazsınız.
Adli personel, stk başkanı iseniz yine yan yana gelemez birlikte kahve içemezsiniz.
Şehrin her tarafından tefeci fışkırıyor.
Ve bunca olay varken sizler kamu vicdanı adına bunları görmezden gelemezsiniz
Eski Vali Sayın Erdal Ata vaktinde iki üç isme randevu vermediği için çok eleştiriliyordu.
Bir gün nedenini sordum.
Dedi ki; “Tefecilik yapan adamın bu makamlarda ne işi var?”
Bunu mevcut vali Sayın Tutulmaz’a bir gönderme gibi yazmadım.
Şehrin genel bir sorunu.
Tefecilerin siyasetçi ve daha pek çok isimle arkadaş – kanka olduğu bir şehirde tefecilikle mücadele lafta kalır!
En iyisi yapmamak mı?
Bazen Zonguldak’ta sosyal ve kültürel anlamda daha fazla organizasyonlar olmasını istiyoruz.
Bazen de her güzel organizasyonun bu şehre birkaç gömlek büyük geldiğini görüyoruz.
Mesela.
Çaycuma’da 2. Yol Koşusu oldu.
Ödüller.
Güzel bir hava.
Türkiye’nin pek çok noktasından milli sporcuların da aralarında olduğu büyük bir katılım.
Ama Çaycuma’dan katılım yok denecek kadar az.
Zonguldak genelinden zaten yok.
Bunca sporcu.
Spor salonlarına akın eden halkımız.
Beden eğitim öğretmenleri.
Spor kulüplerinin sporcuları nerede.
Mutlaka hepimizin bir gerekçesi var.
Ama insanlar evlerine 100 – 200 metre mesafede böylesi etkinliklere katılmaya eriniyorsa en iyisi mi yapmamak galiba!
Mesela MFA’nın Site Spor Salonu’ndaki maçı.
Şehir için ayağımıza getirilmiş bir sportif etkinlik.
Keyifle bu heyecana eşlik edip şöyle işten güçten telefonlardan uzak kalmak mümkün.
Zaten telefonlar da çekmiyor.
İsteseniz de kullanamazsınız.
Maçlara sürekli olarak gelmeye çalışan iki isim İl Emniyet Müdürü Sayın Fahri Aktaş ve İl Jandarma Komutanı Sayın Cezmi Yalınkılıç.
Mesela vatandaş 50 – 100 metre yürüme mesafesinden bile gelmeye eriniyor.
ERDEMİR’in basket takımını ligden çekmesi ile Ereğli ve Zonguldak’a büyük haksızlık yapıldığını yazmıştık.
Bunlar karşılıklı olacak şeyler.
Şimdi bunlar yapılmasa önce biz yazarız.
Vay şöyle!
Vay böyle!
Neyse işte!