Bu şehirde hepimizin en kolay yaptığı iş şikâyet etmek.
Ya sonrası.
Atanmış ve seçilmişlerin kaderimizi çizdiği ve çoğu zaman keyfi egolarına kurban ettiği bu güzel şehir ne hale geldi.
Peki biz – siz ne yaptık?
Bekir Ağırdır Oksijen dergisinde şöyle yazmıştı;
”Bugün, Türkiye’de toplumsal psikoloji, kaygı ağırlıklı. Pandeminin ürettiği can riski ile ekonomik buhranın ürettiği geçim derdi, her bireyin gündelik yaşam ritmini ele geçirmiş durumda. 
Çözümsüzlük ve umutsuzluk hâkim. 
18-24 arasındaki gençlerin yüzde 57’si, 25-30 aralığındakilerin yüzde 46’sı sorunların çözülemeyeceğine ya da partilerin çözemeyeceğine inanıyor.”
Bir Kızılderili öyküsünde de anlatıldığı üzere; adamın iki köpeği varmış. Biri kara (kötülük), biri beyaz (iyilik). Sürekli kavga ederlermiş. 
“Hangisi kazanır?” sorusuna Kızılderili şu biçimde yanıt vermiş: 
“Hangisini daha iyi beslersem, o kazanır.”
Ülkenin hali böyle.
Biz gelelim şehre.
Şehrin geleceğini kendimizde görmediğimiz sürece tribünden izlemeye devam edeceğiz.
Her olayda şahsi çıkarlarımıza göre hareket eder, her olayda seyirci kalacaksak o zaman kendimiz dışında kimseden şikâyet etme hakkımız yok.
Her Zonguldaklının Zonguldak’ı çok sevmenin dışında ne yaptığı da önemli!
Dün dedik ki;
“Kin eken nefret biçer”
Pek çok örnek var.
Fillerin Zonguldaklıları ezdiği bir meydanda doğruya doğru, eğriye eğri diyemeyeceksek ne fayda!
Aynı kafa!

Posbıyık kadar!
Halk deyimiyle deriz ki;
“Falanca kadar kafana taş düşsün”
Bunu Halil Posbıyık için de söyleyebiliriz.
Bu şehir güçlü siyasi temsili olanların önünü kesti.
Örgütler kesti.
Kurumlar kesti.
Biz kestik.
Parti içi muhalefetler kesti.
Posbıyık bunlara en güzel örneklerden biridir.
Bir diğer Zeki Çakan.
Bir diğer isim Ali Uzun’dur.
Halil Posbıyık 20 sene önce meclise gönderilmesi gereken mutlak bir isimdi.
Zonguldak - Ereğli ve CHP Posbıyık’ın önünü keserek aslında en büyük kötülüğü Zonguldak’a yaptı.
Bunu da tarihe not düşelim!

Acılık meydanı!
Acılık Hz. Ali Cami ve 7A Market önündeki alan uzun zamandır rezil durumdaydı.
Şehrin duyarlı simalarından Deniz Kavraz’ın paylaşımından gördük ki alan temizlenmiş.
Yol tarafında ATM’ler kalmış sadece.
Geçtiğimiz günlerde esnafın sesine kulak vermiş ve Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem’e çağrıda bulunmuştuk.
Basit bir uygulamaydı.
Yapılmış.
Oradaki esnaf ve halk adına teşekkür ederiz.
Oradaki ATM’ler de yeniden düzenlenip orası baştan bir meydan olarak düzenlendiğinde çok daha kullanışlı olacaktır.

Hatıralar!
Ölümlü dünya.
Yalan dünya.
Her vedanın ardından el atmak istemezsin çekmecelere.
Eşyalar toplanır dağıtılır belki!
Ancak derin hatıralar daha fazla kanatır yürekleri.
Her dokunuşta bir hatıra.
Her çekmecede bir nefes.
Her dokunuşta bir dönem.
Onlarca siyah-beyaz fotoğraf.
Onlarca sayfa mektup.
Özenle düzenli saklanmış hepsi de.
Dokundukça sızlar yürek.
Baktıkça saygı duyarsın geçmişin güzelliklerine.
Canın yansa da!
Yine bakarsın o fotoğraflara.
Yine okursun satırları!

Sahil!
Zonguldak Sahil Projesi malumunuz.
Havalar soğudu.
Kimse uğramaz oldu.
Pek çok neden var.
Sosyal.
Ekonomik.
Ulaşım.
Ve diğerleri.
Fakat buraların biraz hareketlenmesi için yapılması gerekenler de var.
Bir yeri sosyalleştirmek için mekanlardan - aydınlatmasına pek çok etken var.
Zonguldak hep tersini yaptı yapmaya devam ediyor.
Sonuç malum!