2025!
Yeni yıl.
Yeni haberler.
Yeni umutlar.
Yeni Zonguldak.
Yeni!
Yesyeni olsun diye her şey!
Eskileri, gereksizleri atalım, yeni yılda daha fazla umutla bakalım, sevgimizi, saygımızı, aklımızı daha doğru perçinleyelim diye temenniler!
Güzel!
Hayat, olaylar, şehir, öyle güzel güzel temennilerde bulunmakla güzel olmuyor ki!
Hani öyle iki dilek, bir dua ile olsa Zonguldak’ta zaten bugün daha fazla yaşanır olurdu.
Hayatın kendisi sorun.
Sorun çözebilme yeteneğimiz ne kadar iyi ise o kadar mutlu olma hakkımız var.
O kadar daha iyi bir şehirde, o kadar daha iyi ilişkilerle yaşama şansımız var.
Öyle işkembeden temennide bulunmakla olmuyor bu işler.
Öncelikle niyet sorunumuzu çözmemiz lazım!
Niyetler iyi ve tam olmadan eksik kalıyor şehir.
Sonra birbirimizi yiyoruz.
Ergenimsi davranış alışkanlıklarından vazgeçmeyen siyasetçiler ve bilumum tayfa ile şehir yaşanmaz oluyor.
Zaman en değerli şey.
Hep birlikte o zamanı israf ettik ve etmeye devam ediyoruz!
Neyse işte!
Hepinize ve ailelerinize iyilikler, güzellikler ve sağlık diliyoruz.
Sağlıktan ötesi yok ama bu şehirde insanların sağlığını ellerinden alanları Allah’a havale ediyoruz!

Yaşar Karaman’ı Rize’ye!
Zonguldak’ın kronik yanlışlarından birini daha gördük.
Biz bunları dostça herkese söyledik.
Yani siyasette güçlü ve saygın olmanın yolu da, bürokraside güçlenmenin yolu da empatiden, kucaklaşmaktan, samimiyetten, konuşabilmekten, dürüst olmaktan, çok çalışmaktan ve kucaklamaktan geçer.
Mesele Sanayi ve Teknoloji Müdürü Yaşar Karaman’ın Bayburt’a gönderilmesi de değil.
Bugün Yaşar Karaman, geçmişte başka isimler.
Yarın başka isimler.
Pek çok milletvekillerimizin geçmişten beri; 
“O bana yakın değil gitsin” davranışlarını çok gördük.
Biz insanların ne ürettiğine, ne kadar ürettiğine, ne kadar verimli olduğuna pek bakamadık.
Ya çıkarımıza göre koruduk, ya yakınlığımıza göre uzaklaştırdık, ya da memleketine göre ötekileştirdik.
Bayburt yeterli değil.
Yaşar Karaman’ı Rize’ye sürsek daha anlamlı olurdu.
Veya Bakü’ye doğru.
Olmadı Şam’a gönderelim!
İster siyasetçi olsun ister bürokrat, ister medyacı, ister belediye başkanı kin eken nefret biçer!
Siyasette büyümenin ve kalıcı olmanın yolu samimiyetten, kucaklamaktan, çalışmaktan ve çalıştırmaktan geçiyor.
“O bana biat etmedi şuraya gönderelim, bu falancanın arkadaşı buraya sürelim” mantığı bu şehre ve siyasetçilere büyük zarar veriyor.
Yoksa Hakan’ı Urfa’ya, Karayılmaz’ı Kars’a, Güngör’ü Tekirdağ’a göndermekle tüm sorunlar çözülecekse bir dakika bile tutmayalım!
Biraz empati!

Hayata dair!
Hayat çok kısa.
Ve bizler yaratılış gayemizi unuturcasına yaşıyoruz hayatı.
Her ölüm, her ayrılık, her yaşanmışlık hatırlatsa da mucizevi gerçekleri çok çabuk unutuyoruz. Nereden gelip, nereye gittiğimizi!

Esnafın umurunda değil!
Geçmişten beri Zonguldak esnafı üzerine yazılar yazıyor, gözlemlerimizi paylaşıyor ve öneriler getiriyorum.
Ve yüzlerce vatandaşımızın dertli mesajları geliyor.
Zonguldak esnafı rekabetçi olmak istiyorsa önce müşteriye davranış biçimini gözden geçirecek, ürün kalitesini yükseltecek ve farkındalığını gösterecek.
Öyle müşteriyi döver gibi davranmaktan vazgeçin.
En basiti bizim sahip çıkalım çağrısı yaptığımız yerel zincir marketlerinin kasalarında çalışan arkadaşlar çok mutsuzken, ulusal zincir marketlerin kasalarında çalışanlar müşteriyi daha sıcak karşılıyor!
Kebapçılar ve lokantalarda da durum aynı.
Niye?
Yorumunuz olursa yayınlarız.

Yeni hedefler!
Uzun zamandır yapmak istediğimiz pek çok çalışmayı ertelemek zorunda kalmıştık.
2025 yılı içinde Z HABER’de sizleri yeniliklerle buluşturmaya çalışacağız.
Medyanın da ne yazık ki en büyük sorunlarından biri nitelikli içerikler üretme konusunda yeterli donanıma sahip arkadaşlarımızın pek olmaması.
Ekonomik sebepler de ikinci önemli faktör.
Instagram hesabımızda 90 bin takipçimiz var.
Son bir aylık gönderiler 2.5 milyon kullanıcıya ulaşmış.
Bunlar bizim için muhteşem rakamlar.
Ama ne yazık ki hedeflediğimiz pek çok şeyi yapamadık.
Yeni bir ruh ve takviye ile yeni başlangıçlar yapmak için hazırız.
Tüm okurlarımıza, takipçilerimize yürekten teşekkür ediyoruz.