Zonguldak’ta kum - çakıl ve taş ocaklarından soygun var.
Devlet soyuluyor.
Devletin ilgili kurumları da bunu bilmiyor olamaz.
Bunu daha önce de yazdım.
Çoktan çok azdan az çalınıyor.
Devletin kum - çakıl - taş çıkarılması için verdiği sahalardan çıkarılanların ne kadar doğru denetlendiği ve ölçüldüğüyle ilgili ciddi endişeler var.
Biliyorsunuz bizim ülkede mahkeme kararı ile kesinleşmedikçe hırsıza hırsız diyemiyorsunuz.
Bunların kimi siyasi bir çember ile koruma altına alınıyor kimi avanta ile.
Meseleye Çaydeğirmeni’nden başlamak lazım.
Satılmış başkan iyi bilir oraları!
Sonra Çaycuma’ya doğru uzanmak lazım.
Olaya; “Derenin kumu” olarak bakarsanız adamlar hayırsever.
Olaya; “O derenin kumundan haksız kazanç zenginleşme” olarak bakarsanız yaptıkları hayırların yeri yok!
Allah böyle hırsızları başımızdan eksik etmesin!
Bunları koruyup kollayan varsa da onlardan da Allah razı olsun!

Kantar meselesi!
Şu kantar meselesini ele alalım.
Devrek- Bartın arasında yok.
Zonguldak – Bakacakkadı arasında yok.
Varsa nerede ve neden çalışmıyor?
Tonajından yüksek ağırlıkla yollara çıkanlar neden denetlenmiyor.
Kantar neden konulmuyor?
Karayolları nerede?
İlgili kurumlar ve yöneticiler neyi tartıyor?

3 Mikser beton 2 ton demir!
Zonguldak’ta pek çok yerde başıboşluk dikkat çekiyor.
Mesela Kadırga ve Müftülük yokuşunda veya benzeri yerlerde sık sık karşımıza çıkan manzara şu.
Beton mikserlerinden dökülen hazır betonlar.
Tonajlara uyulmuyor.
Denetleyen yok.
Gören yok.
Devletin ilgili kurumları kanun uygular.
Yönetmelik uygular.
Bunu herkese adil yapar.
Kovid döneminde adım başı denetim noktalarını hatırlarsınız.
Şimdilerde radar uygulaması dışında pek yok.
Üç mikser falancaya beton, 10 kamyon falancaya kum – çakıl, 10 torba şuraya çimento, 2 ton falancaya demir!
Ohhh!
Yolların da bir kanunu, kuralı vardı değil mi?
Can ve mal güvenliğini yok sayanlara bir yaptırım vardı değil mi?

Anket işi yanlış!
Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan bizlerin yıllardır yazdığı, Soğuksu, Bahçelievler, Terakki, Ontemmuz Mahalleleri ile Zonguldak Merkez’i kömür tozuna boğan limandaki kömür depolama alanının kaldırılıp kaldırılmaması için anket başlattı.
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın; “kaldıralım” dediği yer için anket yapılır mı?
Kaldı ki ankete katılanların yüzde 80’i kaldırılması için oy kullanmış.
Geri kalan yüzde 20’si de inanıyorum ya çalışan ya da sırf muhalefet olsun diye; “Kaldırılmasın” diye oy kullananlardır.
Karabük’ten nakliyat yapanlar da ret oyu kullanmış olabilirler!
Kardemir ve Kardemir’e yük taşıyan firmalar ne yapacaklarını şimdi kara kara düşünüyordur!
Neyse!
Sayın Başkan bu konuda sonuna kadar Zonguldaklının desteğini zaten alır.
Bu anket işi neden mi yanlış.
Bu konuyu halka sormaktan korkmuyorsanız o zaman halk der ki şunu da - bunu da halka sorun!
Mesela Fevkani.
Mesela Lavuar alanı.
Mesela Zonguldakspor.
Mesela suya zam meselesi.
Mesela limandan atılan küçük balıkçılar.
Mesela yıkım kararı bir türlü uygulanmayan kaçak yapılar!

CHP’nin köy alerjisi!
CHP’liler genel başkanları gibi köylerden alamadıkları oylar konusunda fikir üretiyor.
Ama fikir için biraz bilgi lazım.
Her zaman ne diyoruz.
İnsanların sebeplerini anlamadan seçmeni anlayamazsınız, sandıktan çıkamazsınız.
Köylerin genel seçmen kültür yapısı belli.
Ama yine de senin yöneticin bırak köye mahalleye bile çıkmıyor.
İl başkanın çıkmıyor.
İlçe başkanların çıkmıyor.
Meclis üyen köye çıkmak yerine alt cemiyete takılıyor.
Üç köylü gelse sen çözüm üretmek, yanına alıp ilgili kuruma gitmek yerine; “Biz iktidar değiliz” diye başından savıyorsun.
Seçimden seçime köye gitmekle olmaz.
Yerinde ağırlığı olan, doğru insanlarla çalışmak varken üç kilo boya sürmüş teyzelerle hiç olmaz!

Yayla Okulu’nun yeri yanlış!
Yıkım kararı alınan Yayla Ortaokulu’nun yerine TTK Yayla Konağı’nın arkasında yapılmak istenen yeni okul için daha önce yazdım.
Eskisi kullanılmayacaksa yenisinin yeri de yanlış.
Orada böylesi bir okul ve okul trafiğinin şehircilik ve ulaşım açısından ne getirip götüreceğinin iyi hesaplanması gerekirdi.
Adı Yayla diye Yayla’da mutlaka bir okul yapmak da şart mı?
Bölgede trafiği azaltalım derken yeni bir curcunaya gerek yok.
Zonguldak bu hataları çok yaptı.
İnatla aynı hataları yapmak ne kadar doğru?