Zonguldak kömüre bağımlı olarak yaşamaktan kurtulmak istese de kömür bu şehrin gerçeği.
Gerek istihdam sayıları gerek ekonomi rakamlarındaki payı gerekse sağladığı istihdam ile TTK’nın yaşaması ve yaşatılması gerektiğini düşünüyoruz.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Alparslan Bayraktar’ın bu bağlamda Zonguldak’taki buluşması önemliydi.
İl Başkanı Mustafa Çağlayan’ın çabasıyla ve organizasyonu ile TTK, EREN, ÇATES, BEDAŞ başta olmak üzere enerji sektöründe çalışan tüm kamu - özel kurumların yönetici ve çalışanlarının katılımıyla yapılan programda önemli mesajlar verildi.
Bayraktar daha önce Kardemir’deki görevi nedeniyle de bölgeye, kömüre, enerji sorunlarına, şehrin taleplerine hakim.
TTK’nın stratejik durumu gereği iyileştirilerek yaşatılması başta olmak üzere diğer tüm kurumların taleplerinin de dile getirilmesi adına yapılan bu buluşmanın mutlaka güzel yansımaları olacaktır.
Bakan Bey’e de şehre olan ilgi, sorun ve taleplere yaklaşımından dolayı teşekkür ediyoruz.
Siyasi polemiklerin ötesinde şehrin gerçekleri, gereksinimleri ve ihtiyaçları adına atılan tüm güzel adımlara teşekkür ediyoruz.
Bu arada elbette en çok merak edilen konulardan biri Sayın Bakanın; “2023 yılında 2 bin personel alımı yapmıştık. Yeni bir istihdam programı üzerinde çalışıyoruz. İnşallah Zonguldak'ımıza, TTK'ye yeni bir istihdam programını Sayın Cumhurbaşkanı'mız açıklayacaktır. Şimdiden buradan hayırlı olmasını diliyorum” sözleriydi.
Yılbaşı öncesi binin üzerinde işçi emekli oldu.
Önceden emekli olanlarla birlikte emekli sayısı zaten 2 bini buldu.
Acilen 2 bin yeni işçinin alınması görüşü kabul görüyor.
Ancak zaman uzadıkça bu rakam artabilir.
Hem kendilerine hem de ilk kez yapılan böyle bir organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.
Zonguldak’ı en çok seven!
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü İsmail Hakkı Özölçer’in basınla iftar buluşmasındaydık.
Sayın Özölçer görev yaptığı üç sene içinde ortaya konulan çaba ve güzel sonuçların bir kısmını samimiyetle anlattı.
Görünen çalışmalar.
Görünmeyen çalışmalar.
“Elbette eksiklerimiz, kendimizi yeterince anlatamadığımız noktalar da vardır” sözleriyle de iyi niyetin önemini ortaya koydu.
Eski Rektör ve Milli Eğitim Bakanı Sayın Mahmut Özer sonrası yaşanan kayıp yılları hatırlayalım.
Zonguldak’ın en önemli sorunlarından biriydi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin içine düştüğü- düşürüldüğü durum.
Üç kuruşluk stente muhtaç kaldığımız için hastaların hayatını kaybettiği günlerdi.
Travmatik bir hal almıştı.
Tıp Fakültesi Hastanesi’nde hekim memnuniyetinden çalışan ve hasta memnuniyetine yaşanan sorunların sona ermesinin ötesinde yeni teknolojik yatırımlar ve Özölçer’in Ankara ile kurduğu sağlıklı ve güvene dayalı temaslar güzel sonuçlar doğurdu.
Çok detay var o toplantıda konuşulanlara ilişkin.
Burada hepsini anlatmak mümkün değil.
Özölçer ve ekibinin uyum içinde yaptıkları çalışmaların artarak devamı şehir – üniversite kaynaşması adına önemli.
Özölçer hocanın ölçüp biçim ortaya koyduğu kararlılık o nedenle çok önemli.
Yani bir ismin kimliğinde doğum yerinin Zonguldak, Ereğli, Çaycuma, Devrek, Alaplı, Gökçebey yazmasına gerek yok.
Mustafa Kemal Atatürk'ün;
'Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır” sözünde olduğu gibi,
“Zonguldak’ı en çok seven görevini iyi yapandır!”
Üniversitenin bu şehir için öneminin daha fazla anlaşılması adına söz ve yetki sahibi olan herkesin daha fazla bir şeyler yapması şart!
Doktorlarımıza teşekkürler!
14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle tüm hekimlerimizin bu anlamlı gününü bir kez daha kutluyoruz.
Gün bir günde eğil elbette.
Böylesi kutsal bir görevi yapan hekimlerimizi bir güne sığdırmak mümkün değil.
Bugün Zonguldak’ta çok değerli hekimlerimiz var.
Aralarında öyleleri var ki bugün Ankara – İstanbul gibi şehirlerde burada kazandıklarının 5-10 mislini kazanabilecek isimler.
Yani bazen pek çok şeyden dert yanıyoruz haklı olarak.
Doğru.
Ancak bu hekimlerimizin de Zonguldaklı oldukları için veya Zonguldak’ı çok sevdikleri için şehirde kalmaları önemli.
Bazıları var ki gittiklerinde yerlerini doldurmak mümkün olmayacak.
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Sayın İsmail Hakkı Özölçer de tıp fakültesi hekimlerinin ve çalışanlarının mutluluğunu ne kadar önemsediklerine vurgu yapıyor.
Daha fazlası ve daha iyisi için kafa yoruyor.
Üniversite hastanesine alanında çok iyi yetişmiş yeni hekimlerin – hocaların gelmesi için çaba gösteriyor.
Bu şekilde tıp fakültesi ve hastanenin çok daha fazla tercih edileceğine, kalitenin daha da artacağına inanıyor.