Şimdilerde Fevkani Köprüsü yeniden gündemde.
Ancak köprünün öte yanı – beri yanı derken şimdide  bir tarafı sosyetik diğer tarafı  da varoş olarak tanımlanmış!
Anlatılmak isteneni anlıyoruz ama bunun için köprüyü gerekçe göstermek trajikomik olmuş.
Zonguldak’ta mesela sadece köprü değil.
İster sağ partilerden seçilenler olsun ister sol partilerden.
Kafalar varoş çalıştığı için Zonguldak’ta çarpık işler büyüdü.
Ne vatandaşın günahı var.
Ne seçmenin.
Ne esnafın.
Ne de köprünün.
Neyse konu çok da bizde seçilmiş ve atanmışlar sadece duymak istediklerine kulak kabartır!
Çok mühim değil.
Bizimkisi de boş iş işte!
Nasıl olsa varoşuz!

Filyos bitiyor!
Son dönemde turizme ve kentin turizm fırsatlarına yönelik fikirler, yorumlar, açıklamalar var.
Her yeni heyecan yeni başlangıç güzel.
Ancak kayıp yılların tanığı olan biri olarak ne istediğimizi ve doğrusunun ne olduğunu tam olarak bilmeyen, anlamayan veya anlamak istemeyen bir toplum psikolojisi ile oburluğumuzu doyuramıyoruz.
Filyos mesela.
Antik şehir var.
Karadeniz’in Efes’i.
Başka ülkelerde olsa böyle mi olur.
Kale’de bile çalışmaları devam ettiremiyoruz.
Bölgemizin ülkemiz turizmi için anlamını kavrayamadık.
Prof. Dr. Sümer Atasoy’dan çok dinledik kaç defa meselenin aslını.
Ama olmadı.
Filyos’da bir tarafta yapılaşma oburluğu diğer tarafta talan etme çabası.
Hepimiz deniz manzaralı, denizin kıyısında evimiz olsun istiyoruz.
Belediyeler çok yapılaşmanın, fazla nüfusun, ilçeler il olmanın, beldeler de ilçe olmanın çok iyi bir şey olduğunu falan sanıyoruz.
Bizler de bunlara genelde alkış tutan taraftayız.
Oysa bazı bölgeler kendi orijinalliğin koruyabildiği sürece  değerli olacak.
Bu tablo Türkiye gerçeği olduğu kadar Zonguldak’ın, Karadeniz’in ayıbı.
Filyos’ta hem tarihi ortaya çıkaramıyoruz hem de talan ediyoruz.
Bizler kısa yoldan parayı bulmak isteyebiliriz ama yüce devletimiz, bakanlıklar bu tarz yerlerde şehirleşmeyi katı kurallarla düzene, estetiğe bağlamadığı sürece fırsatları teker teker yok edeceğiz!
Başkan Ömer Ünal’ın da kulakları çınlasın!
Onun ve onun gibi olanların bakış açısı farklı!
Güpgüpoğlu meselesi ne oldu sahi!
Cenazeyi kim nasıl kaldıracak?
Şanlı başkanımız ne diyor bu işlere?

Ulaştırma Bakanının ardından!
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu tam gününü Zonguldak’a ayırdı.
“Ben mühendisim” dedi.
İnsanları dinledi.
Üst perdeden konuşmadı.
Mütevazi ve pozitif tarzı memnuniyet yarattı.
Sorunları gördü.
Yapılanları gördü.
Emekleri gördü.
Yanlışları da gördü.
Hepsi basına yansımasa da Sayın Bakanın Zonguldak’a ayırdığı bu yoğun program için teşekkür ediyor ve bazı işlerin daha hızlı ve güzel olması adına yeni bir başlangıç olmasını diliyoruz.

Bayburt!
Bayburt İnşaat bakan geliyor diye iş makinelerini yığmış.
Bakan gidince hepsini geri çekmiş.
Halk tepkili.
Ak Parti Milletvekili de tepkili.
Eyvah o milletvekilimize.
Ayrıca Bayburt’un yaptığı Zonguldak-Devrek yolunda bozulmalar çabuk başlamış.
Siyaset ve bürokratların hepsinin içine sinmeyen işler var.
Fakat yapabilecekleri bir şey yok!