Zonguldak Havaalanı konusunda güzel şeyler yaşanıyor.
Devletin imkanları ile yapılması beklenseydi bugün bu aşamaya gelmesi mümkün olmayacaktı.
Çünkü siyaset bu yolcu potansiyelini görmedi, Zonguldak adına Ankara’ya gidenler ikna için yeterince çaba göstermedi.
2000’lerin başında Almanya’da memleket sevdası ile yanıp tutuşan bir avuç gurbetçinin çabası ve talebi, dönemin Valisi Yavuz Erkmen’in azmi, dönemin duyarlı siyasetçileri, STK’ları ve bürokratlarının da katılımı ile hayal sandığımız süreç başlamasaydı bugün böyle bir yolcu trafiği olmayacaktı.
Hala pek çok sorunla boğuşan Zonguldak Havalimanı için atılması gereken büyük adımlar var.
Zonguldak’tan Almanya’ya haftada 6-7 uçak seferinin ne demek olduğunu en iyi gurbetçi biliyor.
Bilet fiyatlarının yüksekliği, terminal binasının yetersizliğinin ötesinde her şartta doğrudan memlekete ulaşabilir olmalarının keyfini yaşıyorlar.
Pistin uzatılması ile bir sorun daha çözüldü ancak daha çok sorun var.
Detaylara girmiyoruz şimdilik.
Sonuç olarak dağın tıraşlanması için bağış kampanyasının olduğu günleri çok iyi hatırlıyoruz.
Dönem dönem bazı isimleri farklı konu ve yaklaşıkları için eleştirsek de bu havaalanı konusunda gösterdikleri çaba için taktir etmek gerekir.
Seversiniz sevmezsiniz o başka.
Mehmet Karakulak’ın, Recep Kahya’nın mücadelesi kolay bir mücadele değildi.
Bugün binlerce insanın hayır duasını almak kolay olmadı.
Başka bir yazının sonunda dediğim gibi.
Zonguldak taşı toprağı engellerle dolu bir şehir.
Dağlar, tepeler, dereler engel.
Ama!
En büyük engel ise kendi insanı!
Kendine engel olan da bizde şehre engel olanı da!
Bu işlerden hikayelerden ders çıkardık mı peki?
Hayır!
Yine bazı şeyler yavaş gidiyor.
Çünkü hep bir bahanemiz var!

Domates… Biber… Patlıcan!
Barış Manço’yu da böylece saygı ile anmış olalım.
Çaycuma’da kurulmak istenen Sera OSB ilk gündeme geldiğinde pek çoğumuz için hayalden ibaretti.
Bazılarımız küçümsedi.
Bazılarımız; “Burası Antalya mı” dedi.
Bazılarımız; “Burada kar yağıyor” dedi.
Bazılarımız; “Kömürle sera ısınırsa kirlilik olur” dedi.
Bazılarımız; “Metin Demir ile Zekai Kamioğlu varsa mutlaka karşı durmam” dedi.
Bazılarımız; “Orada yetişecek domateslerden salata olmaz” dedi.
Zonguldak ilçelerinde ve köylerinde tarıma yönelimin en profesyonel adımı olacak projeyi beş senedir yazıyorum.
Takip ediyorum.
En baştan beri desteklenmesi gerektiğine inananlardanım.
Süre uzadı.
Zaman israfı oldu.
Piyasa şartları alt üst.
Projede son olarak alt yapı tamam üst yapıya başlanıyor.
Fidesiyle, işçisiyle, ihracat ve nakliyesiyle çok önemli bir adım.
Bu arada ısıtmada doğalgaza geçiş yapılmış olması da önemli.
Sonuç itibariyle bunlar şehir için, insanlarımız için iş ve ekmek teknesi.
Pek çok kişinin emeği var.
Hepsine teşekkür ediyoruz.
Geçmiş Milletvekillerimiz.
Valiler.
Ve Bakanlık yetkilileri.
Ancak tüm zorlama, yalnızlaştırma, sıkıntılara, engellere rağmen inatla projeden vazgeçmeyen Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Metin Demir ile Çaycuma TSO Başkanı Zekai Kamitoğlu’nu yürekten kutluyoruz.
Üst yapıların tamamlanıp ürün alındığı günleri de sabırsızlıkla bekliyoruz.
Zonguldak taşı toprağı engellerle dolu bir şehir.
Dağlar, tepeler engel.
En büyük engel ise kendi insanı!

Türk Hava Yolları!
Bu arada not düşelim.
Türk Hava Yolları’nın İstanbul Zonguldak seferleri Zonguldak mitingine gelirken Zonguldaklı başdanışman Saadet Oruç’un Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iki satırlık sözü ile başlamıştı.
Konuşacak çok şey var da!
Anlayana!

Liyakat!
Zonguldak’ta doğrular ve yanlışlar ne yazık ki adama, partiye, çıkarımıza, hemşehricilik ilişkilerine göre değişebiliyor.
Türkiye böyle.
İnsanlık hali böyle.
Ama Zonguldak başka.
Liyakatsizliği teşvik eden, liyakatsizlikten beslenen bir toplum olarak liyakatli bir toplum isteme hakkımız yok!
O nedenle çok bir şey demeye de yazmaya da gerek yok.

Emekliler Konağı!
Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan’ın Zonguldak Belediyesi Kültür Merkezi içine emekliler için bir buluşma merkezi yapması fikri olarak güzel, yer olarak yanlıştı.
Emeklilerimizin o kadar merdiven çıkacak hali yok.
O zaman da yazdım.
Yer sorunu veya başka nedenler mutlaka etkendir.
Eyvallah.
Bugün Belediye Başkanı Tahsin Erdem.
Laf olur, tepki çekeriz diye kapatamıyor.
O nedenle burası düz ayak ve daha cazip olabilecek bir yere taşınmalı.
Kültür Merkezi de amacına daha uygun olarak yeniden düzenlenmeli.
Bu arada BKM’nin başına kimin geleceğiyle ilgili bahisler devam ediyor!
Biz en doğru ismin kim olduğunu biliyoruz ancak biraz daha zamana bırakalım!