Bir
Şu TTK meselesi hep kanayan yaradır.
Bir avuç kazmacının, tahkimatçının, lağımcının, taramacının sırtında kambur olmuş niceleri var!
***
İki
Çalışan sayısının hızla düştüğü ancak idareci ve o idarecilerin altına doğru Osmanlı’nın kolları gibi dağılan idarecilerin sayısının hiç azalmadığı bir TTK.
***
Üç
Yıllardan beri TTK kamuda kalsın ama bu kadar hantal yönetilmesin derken keyfi bozulanlar çok saldırdı bizlere.
“TTK özelleştirilsin” diyenleri haklı çıkaracak uygulamalar ne yazık ki artarak devam ediyor.
***
Dört
Bizler, bu şehrin ekonomik dinamikleri, ekonomik gerekçeleri, işçi sağlığı ve kurumun, ülkemizin geleceği için TTK’nın yaşatılması mücadelesi verirken ne yazık ki bizlerin mücadelesinin üzerinden geçinenlerin de umurunda olmadığı bir TTK.
***
Beş
TTK yaşasın.
TTK özelleştirilmesin.
Eyvallah.
O zaman bunca işe gitmeden maaş alan, siyasetçiye, sendikalara, mafyatik yollara başvurarak kazmacının üzerinden geçinenlere ne olacak?
***
Altı
TTK’ya işçi alındı.
Alınmasa daha iyiydi.
Siz kaçak ocaklarda yıllardır deneyim kazananları almayıp, işe girdiği günün ertesinde yer üstüne kaçmak için fırsat kollayanları alırsanız ne bekliyorsunuz?
***
Yedi
Kurum kötü yönetiliyor.
Hatta yönetilmiyor?
Yer altına rödevans firmalarını soktuğu için çok eleştirdiğimiz, bu ocaklarda yaşanan kazalardan sonra idam ettiğimiz Rıfat Dağdelen’i mumla arıyoruz!
Popülist politikalar ile sürekli sumen altı ettiğimiz TTK gerçeği tüm çıplaklığı ile ortada!

Altın işi!
Altın madeni gerçeği ile bizler de yüzleştik.
Yer altı zenginliklerimizi elbette ekonomiye kazandırıp dışa bağımlılığı azaltalım.
Ama!
Nedense pek böyle olmuyor.
İş politik tartışmalarla sulandırıldığı için gerçeğin ne olduğunu da anlayamadan kamplaşıyor toplum.
Doğru ne?
Önce ona bakalım.
İktidarın atadığı ve iktidara laf söyletmeyen üst düzey bir kamu görevlisi de açık dille Alaplı ve Devrek’te bu işin faturasının ağır olacağı görüşünde.
Çünkü biz bugün termik santrallerde de olduğu gibi çevre şartlarını kağıt üzerinde yazılı olduğu şekilde uygulamıyoruz.
Sonuç ortada!
Sonuç İliç’te!
Alaplı’da muhtarlar ayaklanınca bazıları engellemeye çalışmış.
Zonguldak çok ciddi bir sınav verecek.
Bakalım ne olacak?
Güzel ve çirkin!

Olmuyor!
Zonguldak Kozlu sahilde harika bir 
‘sporcu fabrikası’ yapılıyor.
Tasarruf tedbirlerine takılmadan ilerledi.
Önünden sahile geçiş var.
50 metrelik mesafe.
Düğünlerin yapıldığı, restoranların bulunduğu bu burada kalkan toz toprak insanları isyan ettiriyor.
Buraya basit bir kaplama asfalt veya şu şist atığı dediğimiz malzemeden dökmek zor değildi.
Ama yapılmadı.
Kozlu Belediyesi de görmezden geldi, yüklenici firmada, bürokrat da siyasetçi de!
Yazınca da biz kötü oluyoruz!
İstanbul, Ankara’da yap bakalım aynısını yapabiliyor musun!