Karaelmas Üniversitesi’nin kurulması bu şehir için önemli bir başlangıç oldu.
Üniversite olunca Tıp Fakültesi ve Tıp Fakültesi Hastanesi için çok emek harcandı.
Sayısız isimlerin emekleri var.
Hepsini saygı ile anıyoruz.
***
Ancak gazeteci ve televizyoncu olarak çok tartışılan bir isim olsa da bu şehrin üniversitesi için çok uğraşan, kafa yoran, kavga eden bir isim daha vardı.
O isim Karaelmas Üniversitesi Vakfı Başkanlığı da yapan ve bazı şer odaklarının devre dışı bırakmaya çalıştığı merhum ve ağabeyimiz Ali Bahadır idi.
***
Kendisinin kavga verdiği yerlerden biri de bugün Ilıksu’ya giderken hastaneye çıktığımız yoldur.
“Olmaz” denilen, yapılmak istenmeyen o yol!
***
Şehrin bazı basiretsiz idarecilerinin gereksiz gördüğü o yol için mücadele etti Ali Bahadır.
Devletin yaptırması gereken zorunlu yolun yapımı için kimi zaman kötü oldu.
Mekanı cennet olsun.
***
Bunu neden anlattım.
Yıllar geçti.
Hastanenin başarılı yönetim kademesinin başındaki Prof. Dr. Özcan Pişkin kurum dışı başka bir alanda çalışacağı için görevinden ayrıldı.
Yerine kimin geleceği önemliydi.
***
Rektör İsmail Hakkı Özölçer’in Tıp Fakültesi Hastanesi’ni ne kadar çok önemsediğini, hasta memnuniyetinden çalışan memnuniyetine her detayı ile ilgilendiğini biliyoruz.
Artı yöndeki ivmeyi devam ettirebilmek için mevcut yönetim içinden biri ile devem etme ihtimali yüksek görülüyordu.
Öyle oldu.
Prof. Dr. Burak Bahadır’ı bu önemli göreve getirdi.
***
Ekip başarısının içinde önemli aktörlerden biriydi Burak Hoca.
Tülin abla da bana yazmış.
“Burak Hocanın Ali Bahadır’ın oğlu olduğunu bilmezler” diye.
Dedim; “Abla az sabretseydin”.
***
Dolayısı ile Burak Bahadır dediğimiz isim böyle bir manevi mücadelenin ardından yıllar sonra bu hastanenin başına geldi.
Gerçi başında olduğu ‘Patoloji’ bölümü bu durumdan pek memnun olmasa da Burak Bahadır’ın başarılı olacağına inanıyor kendisine ve ekibine başarılar diliyoruz.
Ali Bahadır’ı da bir kez daha rahmet ve saygı ile anıyoruz.
Güven Abla’ya da sağlık diliyoruz.
***
Vakıf meselesine gelince.
Başka bir gün detaylı yazarız.
Yıllardır sabote edilen o vakıf Rektör Özölçer’in göreve gelmesi ile fabrika ayarlarına döndü ve çok daha fazlasını yaparak öğrencilere burs ve diğer ihtiyaçları dahil büyük mücadele veriyor.
Kimliğinde ‘Zonguldak doğumlu’ yazanların sahip çıkmadığı vakfı ayağa kaldıran ise ‘Çorumlu’ dedikleri bir isim oldu.
Harika işler çıkarıyor.
Çok daha güçlenmeli.
Çok daha fazla sahip çıkılmalı.

Ak Parti’nin adayı kim?
Gündemde ki soru yanıt arıyor.
Ak Parti içinde strateji savaşları var.
Zonguldak Belediye Başkan Adayı kim olacak?
Veya kim olmalı?
Niye kim olmalı?
Niye kim olmamalı?
Geçen de yazdım.
Yeniden yazayım.
Ankara’da öyle bahsedildiği gibi Özcan Ulupınar’ın adaylığının kesinleşmesi gibi bir durum söz konusu değil.
Olmaz, olamaz demiyorum.
Bugün itibariyle netleşmiş ve alınmış bir karar yok.
Böyle bir isim değişikliği de çok düşük ihtimal. 
Ak Parti aday değiştirecek olsa Secaattin Gonca’yı değiştirirdi.