Abilerimiz var bizim,
Kardeşim kelimesinin arkasına sığınan!
Dillere pelesenk olmuş ya hani,
Yalandan kim ölmüş,
Dilleri bile sürçmüyor…
Kardeşimler,
Paşamlar,

Ve daha nice yalandan söylemler…
Abilerimiz var bizim,
Kardeşim diyerek içlerindeki zehri kamufle eden….
*
Öfkelerimiz var bizim,
Bu şehirde kendi şehirlimize,
Birbirini çekemeyen,
Yabancıya dost, kendi insanına çelme takan,
Kah ideolojik kah çıkarcı kah da adamına göre.
Bizim mahallenin çocuğu, beldemizin genci, köyümüzün delikanlısı demek yok,
Nereden nasıl engel olabiliyorsa artık,
Sonra mı?
Dışardan gelene sonsuz hizmet,
Hürmet ve birtakım dalkavukluklar…

Kendi insanına çamur, dışardan gelene yalakalık.
Kimse yanlış anlamasın,
Bölücülük ya da ırkçılık yapmıyorum!
Ama sorsan Zonguldak sahipsiz şehir,
Tamam sahipsiz de eyvallah,
Bu şehri, bu şehirliyi sahipsiz bırakan kim?
Kendi insanını hor gören,
Sınıflandıran,
Ayrıştıran,
Adamına göre muamele yapan,
Kim?
Çıkar gruplarına hizmet ediyorsa süper,
Eğer aykırı karşıtsa çamur at izi kalsın,
Önünü kes umudunu çal - hayatı kararsın!
Nedir bu çekememezlik, adam kayırmaca anlam veremiyorum bazı zamanlar.
Öfkelerimiz var bizim,
Canciğer abimiz sandıklarımıza,
Bizi koruyup kollayacağını sandıklarımıza,
Bizim için referans olduklarını sandıklarımıza.
Öfkemiz var bizim,
Bize çelme takanlara,
Yolumuzu kesenlere,
Ekmeğimize göz dikenlere…

**
Umudumuz var bizim,
Bu karanlığa,
Çıkar dünyasına,
Koca koca yalanlara,
Adam kayıranlara,
Çamur atanlara,
İnsanları ayrıştıranlara,
Para budalalarına,
Koltuk sevdalılarına,
Ve nicelerine inat,
Alayına karşı
Umudumuz var bizim.
Bu çorak arazilerde çiçekler açacağız,
Filizlendireceğiz,
Yeşillendireceğiz,
Yeri gelecek rengarenk umut saçacağız.
Biz umut dedikçe unut diyenlere aldırış etmeden,
Asla pes etmeden,
Mücadele edip
Hak ettiğimiz yerlerde hak ettiğimiz dünyayı yaşayacağız.
Belki kayıplarımız da olacak,
Ama feda olsun,
Yeter ki “ hak – adalet – liyakat -  eşitlik “ olsun.
Sevgi ve Saygılarımla.