EYT çıktı.
Hayırlı olsun.
Sevinen oldu.
Sevinemeyen oldu.
2.5 milyon vatandaş.
Büyük çoğunluğu emekli olup  aynı iş veya bir başka işte çalışmaya devam edecek.
Bu kadar baskı olmasa, seçim sonucuna muhtemel etkisi bu kadar ön planda olmasa çıkar mıydı?
Peki bundan sonra?
Normalde Ak Parti’ye oy vermeyen EYT’lilerden kaçı acaba bu seçimde EYT teşekkürü için Ak Parti’ye oy verecek?
Kaçı asla siyasi rotasını koruyacak?
Veya Ak Parti’den kopmuş veya kopuş sürecinde olan EYT’li seçmenden kaçı bu karar sonrası; “Bu karar sonrası bir oy daha verilir” diyecek?
Bu konuda mutlak EYT’liler odaklı anketler yapılacaktır.
EYT’li seçmen kendileri üzerinden sürekli sözler vererek baskı yapan muhalefete mi bakacak yoksa karara imza atanlara mı?
Siz ne düşünüyorsunuz?
Mesela aranızda karar öncesi ile karar sonrası siyasi parti tercihini değiştiren veya değiştirmeyecek olanlar var mı?

Avukatlar neden gözaltında!
Zonguldak’ta avukatlara operasyon yapıldı.
Haberini verdik.
İsimleri yayınladık.
Dedik ki; “büyük bir olay var galiba”
Hepsi tanıdık isimler.
Herkesin bildiği isimler.
Tarzları, yaşamları, siyasi tercihleri hoşa gider gitmez.
O tarafı ayrı.
Ama hukuk suça ve delile bakar.
“FETÖ’nün yeni yapılanması” denildi.
ZBEÜ’den ayrılan bir hekim  FETÖ’den soruşturma geçirmiş.
İtirafçı olmuş.
Geçmişte sık sık kimleri aradıysa onları bulmuşlar.
Sekiz avukat birlikte gözaltına alınınca FETÖ’nün yargı ayağı falan zannetmiştik!
“Seni 200 defa aramış. Neden?
“Senin 293 defa aramış hiç birine gitmemişsin. 
Neden gitmedin?“
“Seni 90 defa aramış kaç defa yemek yediniz”
2013 – 2014 yıllarının sosyal ilişkiler çerçevesinde olan işler.
Bu avukatlar bu doktordan bir talimat almış mı?
O talimat ile bir karara, bir olaya, bir sonuca müdahale etmiş mi?
Elde hangi deliller var?
Fazlası varsa hukuk bunu da çıkarmak zorunda.
Ancak bu kadar avukatı apar topar alıyor ve bu avukatlardan bir cacık çıkmıyorsa sayın savcının bir düşünmesi lazım.
Bu adamlar neden alındı?
Bu adamların hepsi neden serbest bırakıldı?
Bunlar sıradan bir ifade alınarak yapılacak işler ise bu kadar gürültüye gerek var mıydı?

Mustafa Öztürk
MHP’nin yeni Zonguldak İl Başkanı Mustafa Öztürk oldu.
Genç kardeşimizi kutluyoruz.
Atadan biliriz.
Varol Demirköse’nin 4 yılı aşkın il başkanlığı yaptığı MHP’de bundan sonra ortaya konulacak çizgi önemli.
Bir taraftan Cumhur İttifakı’nın dengeleri.
Diğer taraftan toplumsal sorunlar.
Diğer yandan kamuoyunun beklentileri.
Halkın gerçekleri.
Ve MHP tabanının daha fazla dile gelmesini istediği konular.
Sayın Öztürk’ün Zonguldak’ta geçmiş örneklerden de yola çıkarak yeni dönemi çok daha özenli yöneteceğine inanıyoruz.
Örgütleri verimli çalıştırabilmek il başkanının çok daha fazla çalışması, organizasyon yeteneği ve yerinde toplumsal dokunuşlar ile olur.
Değişim iyidir.
Hayırlı olsun.

Hacı Çerçi’nin kulakları çınlasın!
Ereğli’de bir okulda yaşanan akran zorbalığının görüntüleri izlediniz mi?
Çok vahim.
Orada şiddete maruz kalan çocuk için engelli deniliyor.
Ama  engelli değil.
Onu öncelikle söyleyelim.
Özellikle meslek liselerinde zıvanadan çıkmışlığın sonucu.
Başka bir şey var.
Bu okulun müdürü neden var?
O sınıfa giren öğretmenler neden var?
O sınıfın diğer öğrencileri neden var?
Denilecek ki; “Şaka yaptık eğlendik”
“Videoyu da eğlenmek için ektik”
Bu olaya bakmayalım.
Diğer okullarda bu veya benzeri durumda yaşanan kaç olay yaşanıyor günde?
Mesela okullarda böylesi olayların önüne geçebilmek için ne yapılacak?
Bu olay orada ilk değildir.
Son da olmayacaktır.
Öğrencilerin öğretmenleri aleni tehdit edebildiği, ensesine tokat atabildiği bir sistem içinde iş zıvanadan çıkmadan kontrol şart.
Sorunlu tipleri kazanalım derken diğer öğrencileri kaybetme lüksümüz yok!
Tanıyanlar bilir.
Emekli öğretmenlerimizden Hacı Çerçi’yi de saygıyla analım buradan!
Galiba meşhur kablosundan tüm okullara gerekli!

Mustafa Tutulmaz Bartın’da olsa!
Zonguldak Valisi Sayın Mustafa Tutulmaz’ın çabalarını, iyi niyetini her daim görüyoruz.
Ancak pek çok kişiye yaranamaz.
İki adım atsa siyasetçi rahatsız olur.
Bir adım geri dursa “İktidarın valisi” olur.
Neyse.
Zonguldak çok gördü böylesi valileri.
Ancak bir valiyi çok daha etkin, kararlı ve çalışkan yapan o ilin siyasetçileri, milletvekilleri ve bürokratlarıdır.
Ama bizde her öne çıkandan rahatsız olma hastalığı kronik olduğu için de sanırım Sayın Tutulmaz da bazen çaresiz kalıyor.
Bize gelen valiler şehri çalıştırmaya, hayallerini genişletmeye, toplumu barıştırmaya çalışıyor.
Çoğu da küsüp gidiyor.
Mesela Sayın Tutulmaz Denizli’de olsa Denizlililer nasıl değerlendirirdi?
Tokat.
Yozgat.
Kayseri.
Antalya.
Mesela Trabzon.
Uzağa gitmeyelim.
Mesela Bartın böyle valiyi havada kapar.
Mesela Sayın Yılmaz Tunç böyle bir Vali bulmuşken Bartın’ı daha da coşturmasını bilirdi.
Neyse işte!