Öyle değil mi sayın Eşref!
Şehirde değişim var.
Planlı olanı, doğru olanı, yaşanabilir olanı, yeni bir kaosa neden olmayanlarını tebrik etmek lazım.
Teşekkür etmek lazım.
Yani bir yatırım, hizmet, bina gelecekte yöneticilerin arkasından küfür ettirmiyorsa önemli!
Mesela 12 katlı iş merkezi denilen ucube!
Mesela Zonguldak Belediye Başkanlığı binası bir ucube.
Sayın İsmail Eşref’in kulakları çınlasın.
Mesela yeni hastane binası.
Çevresiyle birlikte düşünmeden hareket eden güdük kafalıların eseri olarak yerini aldı.
Şimdilerde yeni binalaşma adına benzer tablolar ortaya çıkacak gibi.
Ve yıkılmak istenen Yayla Ortaokulu’nu eski tenis kortunun, anıt ağaçların da olduğu daracık bir yamaca yerleştirme çabası.
Bizimkilerin endişesini, çabasını, panik havalarını anlıyoruz.
Kamuoyu tepkisini de dindirmek istiyorlar.
Ancak bölgesel planlama yapmadan dikilen her bina bir cinayet oldu.
Bu nedenle Merkez Çarşısı’nın yerine yapılacak 12 katlı bina da, Yayla Ortaokulu’nun yapılmak istenen yeni binası da yeni bir cinayet olacak.
Yanlışı yanlışla düzeltme çabası ne yazık ki yapılan güzelliklerin de önüne geçiyor.
Geçmişten beri devam eden; “Günü kurtarma, kolaycılık veya sıkışmışlık” hali ile ortaya çıkan çirkinliklerin sonucu ortada.
Şimdi bunları yazıyoruz diye şucu - bucu da oluyoruz!
Yatırım veya hizmet karşıtı falan oluyoruz!
Mesele tek başına büyük binalar yapmak, her yere imar vermek, kamu binaları yapmak değil!
Mesele yaşanabilir, planlı bir şehirleşme yapabilmek!
Öyle değil mi sayın Eşref!
İki Köktürk bir koltuk!
CHP’de il bazında ortaya çıkan basiretsiz yönetim anlayışının kadrolu Çaycuma İlçe başkanı Şeref Köktürk milletvekilliği adaylığı için kolları sıvamış.
Adama sorarlar; “Ne ettin ne varlık gösterdin de bu güne kadar aday oluyorsun?” diye.
Soy adına güveniyor olabilir.
Statü olarak Sayın Şeref Köktürk’ün adaylığı gayet normal ama normal olmayan zaten bu kadar basiretsiz duruşlarıydı.
Köktürk demişken akla başka bir Köktürk geliyor.
O da eski milletvekili, Zonguldak için meclise taşıdığı konularla dilekçe şampiyonu olan Sayın Ali İhsan Köktürk.
Her iki isim kaçıncı göbekten akraba bilemiyorum ama Şeref Köktürk’ün adaylık sinyalleri Ali İhsan Bey’in canını sıkmış gibi görünüyor.
Şeref Bey’i Belediye Başkanı Sayın Bülent Kantarcı’nın desteklediği dolaşıyor kulaktan kulağa.
Benim bildiğim Kantarcı kendinden başka kimseye kefil olmaz!
Ayrıca bir adaylık söz konusu olursa Şeref Köktürk’ü destekleyeceğine kendisi de düşünebilir.
Arslan Keleş faktörü!
Ereğli’de zorlu bir seçimden başarıyla çıkan TSO Başkanı Arslan Keleş, Deniz Ticaret Odası Başkanlığı seçiminde kendisini desteklemeyen duayen isim İrfan Erdem’in karşısında aday olan Oğuz Ünlüer’in seçilmesinde doğrudan faktör oldu.
Geçen de yazdım.
Ereğli bundan böyle Arslan Keleş’in ismini çok duyacak.
TSO ve DTO’nun ardından sırada ne var?
Ereğli’nin ve Ereğlilerin sesini çok daha yüksek sesle duyurmaya hazır olan Keleş’in bundan sonra genel seçimler ve yerel seçimler sürecindeki tavrı ayrı bir önem kazandı.
Keleş ile birlikte güç kazanan bir diğer isim ise yeniden Belediye Başkan Adayı olmak isteyen Murat Sesli.
Keleş, heyecanına, sabırsızlığına yenilmediği sakin ve kararlı kalabildiği sürece yeni dönemlerde çok daha fazla söz sahibi olacak.