Zonguldak Sahil Projesi eksiğiyle fazlasıyla bütüncül ve doğru bir düzenleme oldu.
Dönemin Valisi Ahmet Çınar yıkmasa, Belediye Başkanı Ömer Selim Alan çabalamasa, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum tam destek vermese Zonguldak Sahili bugün eskisinden de çirkin olacaktı.
Şimdi mesele bunları korumak.
Düzeni ve disiplini sağlamak.
Sağlamadığınız her yerde çirkinleşmenin de parçası ve mimarı olursunuz.
Başkan Alan seçimi kazandığı taktirde Lavuar Alanı projesinin de ötesinde Uzun Mehmet Camisinden ESAS 67 AVM’ye kadar olan güzergahta benzer düzenlemeler yapacağını söylemişti.
O güzergahın çok acil elden geçmesi ve bu şehrin balkonuna yakışır şekilde düzenlenmesi, işgal ve çirkinliklerin sona ermesi gerekiyor.
Alan, yolun şu anda İstanbul Park olarak bilinen güzergaha kaydırılarak deniz tarafının baştan sona düzenleyerek bu şehre yakışır hale getirileceğini söylemişti.
Mesela Başkan Tahsin Erdem bu projeyi İstanbul Büyükşehir veya Ankara Büyükşehir Belediyeleri marifetiyle yapabilir.
Her iki belediye için basit mahalle projesi konumundaki bu düzenleme hemen başlamalı.
Diyeceksiniz ki yapabilir mi?
Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nu acilen Zonguldak’a davet ediyor ve tüm projelere hız vermelerini bekliyoruz!
Sayın Yavaş ve Sayın İmamoğlu.
Tahsin başkanın bir omuzunda birinizin eli, diğer omuzunda diğerinizin eli olacaktı!
Zaman çok çabuk geçiyor.
Lütfen sözlerinizi tutunuz.

Belediyecilik ve sosyal medya!
Belediyecilik öyle bir hal aldı ki günlük rutin yapılması gereken işler bile işmiş gibi sürekli olarak kurumların sosyal medya sayfalarından yayınlanır oldu.
Ve bunu pek çok belediye yapıyor.
Yolu şöyle temizledik.
Demirleri böyle boyadık.
Çöpleri bile süpürüyoruz.
Yolu da yıkadık.
Bir de geçen gördüm.
Kadın erkek temizlik işçilerimizin fotoğraflarını yüzleri gayet net görülecek şekilde paylaşıyorlar.
Belediyeler, başkanlar ve ekibindekiler bu sosyal medya işinin şeyini çıkarmadan önce buradan uyaralım.
Hatta iş yapmadığı veya yapamadığı halde sürekli sosyal medyadan fotoğraf video pompalayan başkanlar var.
Hep gülüyorlar.
İnceliyorlar.
Başarılı ve mutlu belediyecilik imajı vermeye çalışıyorlar.
Yapmayın!
Bu seçmene salak muamelesi yapmayın!
Sözlerinizi tutun.
Büyük işler yapın!

3 bin kişilik tekstil fabrikası ne oldu?
Eren Enerji bu şehre termik santral yaparken; “Zonguldaklının kömürünü yakacağız. Zonguldak’taki kömür ocaklarına binlerce yeni işçi alınacak” demekle kalmadı.
Bizzat denildi ki;
“Bizim tekstil alanında çok büyük fabrikalarımız ve markalarımız var. (Hatta birinin üzerinde timsah var) 
3 bin kişinin çalışacağı tekstil fabrikası yapacağız” 
Dönemin Milletvekili Polat Türkmen ve dönemin Valisi Yavuz Erkmen bu sözleri çok iyi hatırlar.
Gazete demeçlerine yansımış bu demeçleri hatırlatıyoruz.
Çatalağzı’nın durumu malum.
Kömürcülerin durumu da malum.
Dönemin tanıkları yaşıyor.
Sahi nerede o fabrika!
Bu şehrin siyasetçileri, STK’ları bu soruyu neden sormuyor?
Belki Belediye Başkanı Yavuz Palabaş yeniden hatırlatır!
Şöyle videolu falan!
Ne dersin sayın başkan?

Sınava girdi diye işten atıldı!
Zonguldak’ın büyük ve özel bir kurumunda sağlık teknikeri olarak çalışan isim bizzat; 
“Sen KPSS’ye girmişsin” denilerek işten atıldı.
Birlikte çalıştığı doktor konuyu biliyor.
Böyle böyle keyfi şekilde işten atılanların sayısı 8’i buldu.
Geçmişte sendika isteyenler de işten atılmıştı!
O sendika ateşi yakında yeniden yanacak!