‘Kader Anı’ diye yaptığımız paylaşımı Zonguldaklıların bir vakıf olmayı, vakıf kurmayı başaramamasına bağlamıştık.
Konuyla ilgili pek çok görüş öneri geldi.
Karabük örneği iyi incelendiğinde bu işlerin çok da zor olmadığını görüyoruz.
Elbette sorun niyetlerle ilgili problemlerde.
Zonguldak’ta insanlar, iş insanları, esnaf, bürokratlar eskinin aksine STK’lardan uzak kalmaya çalışıyor.
Çünkü gelen istiyor, giden istiyor.
Kimisi parasıyla düşman kazanıyor, kimisi işin kolayına kaçıyor.
Kimisi kullanabildiği kadar istekli oluyor kimisi kaçmanın yolunu; “O varsa ben yokum” diyerek buluyor.
Yani her zaman olduğu gibi tüm kötülüklerin anası samimiyetsizlik.
O nedenle iyi niyetlilerle samimiyetsizlerin çarpışmasında kazanan samimiyetsizler olduğu için, şehri dert eden insanları da hızla kaybediyoruz.
Yani bir vakıf iyi niyetle, doğru ve şeffaf işletilebildiğinde şehrin gücüdür.
Vakıf yöneticilerinden sürekli para aktarılan yer değil, doğru ve güven veren vitrin ile aynı zamanda ortak akıl platformudur.
Karabük Belediyesi’nin geçmiş Belediye Başkanı Rafet Vergili tüm otopark gelirlerini öğrenci bursları için ayırmıştı.
Karabük’te siyaseten çekişen tüm isimler söz konusu vakıf olduğunda tek masa etrafında buluştular.
Yani çok şey anlatmaya gerek yok.
Geçtiğimiz aylarda Murat Uzun açılımı diye bir yazı paylaşmıştık.
Bu şehrin ortak aklı ve önemli değeri olan Murat Uzun gibi bu işleri hakkıyla ile yürütecek isimler var.
Ama içimizde o kadar fesat, bastığı yerde ot bitmeyen bir sürü insan var ki tüm bu iyi niyetleri öldürüyor.
Sonuçta pes etmemek lazım.
İyi niyetli ve samimi isimler bir adım öne çıkmadıkça meydan kötü niyetlilere kalacak!
Bu okulda neler oluyor?
Zonguldak eğitim camiası son günlerde
Zonguldak Gazi Mustafa Kemal Ortaokulu’nda yaşanan olayları konuşuyor.
Sorun yaşayan öğrencilerin sınıflarının değiştirilmesi olarak başladığı sanılan olayın ardında pek çok neden çıkıyor.
Okul Müdürü Hakan Acar okulda kontrolü kaybetmiş durumda.
Milli Eğitim Müdürü Osman Bozkan’ın çok iyi niyetli olması sorunu çözmüyor.
Sorun büyüyor.
Kangrene dönüşüyor.
Olaylar öyle saçma sapan yerlere gidiyor ki kadın öğretmenin aracının lastikleri kesilmesi kamera görüntülerine yansımış.
Müdür bey başka bir kadın öğretmene dil uzatıp haddini aşmış.
Yani olayı uzatmaya gerek yok.
Öğretmenler arasında çalışma barışının da hızla bozulduğu bir okul oluyor Gazi Mustafa Kemal Ortaokulu.
Çocuklara da yansıyor tüm dedikodular.
Üç - beş gün sonra birileri çıkıp müdür beye hal hatır sormaya kalkarsa iş hepten içinden çıkılmaz hale gelir.
Gerek yok.
Sendikaların da bu gelinen süreçte dikkatli olması gerekiyor.
Kaldı ki olay Ak Parti ve CHP arasında polemik olmaya doğru gidiyor.
Bizim buradan Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin’den ricamız, okulumuzun sevgili müdürünün sinirleri daha fazla yıpranmadan başka bir okula veya il emrinde biraz dinlenmeye çekilmesi.
İlhan Varank’tan firar var!
Kamu okullarında çalıştığı halde okullarda öğrencilerle ilgilenmek yerine özel kursların ortağı olan, çalışmaya giden veya özel ofislerde merdiven altı kurslar düzenleyen öğretmenlerimizin sayısı artıyor.
Elbette MEB yaptığı uygulama ile bu işlerin yolunu açtı ama şimdi durduramıyor.
Geçenlerde uzun uzun yazdık.
Bugünkü kahramanımız bir matematik öğretmeni.
İlhan Varank’ta çalışıyor sanıyorduk.
Meğerse ‘bir’ ile ‘üçü’ toplamış dört köşe olmuş!
Kimsenin günahını almak istemiyoruz ancak genel olarak bu işin şeyi çıkmış durumda!
Öğretmenimizin de nefesi pek kuvvetli ki bir üfleyişte İmam Hatipli çocukları da birinci tercihine yönlendiriyor.
Yolun açık olsun hocam!
Bence istifa edip yeni bir özel kurs açmalısın!
Yalnız şu güvenlik kameraları her şeyi kaydediyor bilgin olsun da!
İki artı iki her zaman dört etmiyor!