Zonguldak’ta yaşanan selin faturası ağır oldu.
Cakanlar geldi.
Milletvekillerimiz Muammer Avcı, Saffet Bozkurt ve Ahmet Çolakoğlu biraz ağır kalmış olsalar da sorunlarla tek tek ilgileniyorlar.
Vali Mustafa Tutulmaz, AFAD ve İl Özel İdaresi sürekli sahada.
Olayın ne kadar büyük olduğunu en iyi onlar biliyor.
Sayın Bakanlara da ilettiler.
Bölgemizin Bakanı Sayın Yılmaz Tunç da olayı gördü.
Şehrin birkaç bölgesi dışında selin yarattığı tahribat çok oldu.
Ancak bölgemiz için henüz bir afet kararı çıkmadı.
Esnafımızın, üreticimizin, vatandaşımızın yaralarının daha hızlı sarılması için afet bölgesi ilen edilmesi gerekiyor.
Aktarılan kaynaklar yetersiz kalacağından bu çağrımızı yineliyoruz.
Karar çoktan alınmalıydı.
Sayın Avcı, Bozkurt ve Çolakoğlu’ndan bu konuyu takip edip hızlandırılmalarını bekliyoruz.

Sayın Yılmaz Tunç’a!
Zonguldak’ta selin ardından günler sonra Adalet Bakanı memleketimizin evladı Sayın Yılmaz Tunç geldi.
İlk günden beri eleştirdik.
“Biz yazdık oldu” demek tarzımız değil ama son dönem samimiyetle yazdığımız eleştirilerin ve önerilerin ardından üç- dört önemli konuda yaşanan gelişmeler tespitlerimizin haklılığını ortaya koydu.
Baba ocağı ana kucağı memleketi Bartın’a giderken Devrek’ten iki defa geçmesine karşın durup ne var ne yok demeyen Sayın Bakan’ın tarzının hata olduğu kadar bölgemiz siyasileri tarafından yanlış yönlendirildiğini söylemiştim.
Belediye Başkanı Çetin Bozkurt’un CHP’li olmasından dolayı direnç göstermeye çalışan iktidar partili siyasilere aslında en sert tepki bizzat Devrek’te Ak Parti’ye gönül vermiş, inanmış, oy vermiş oy istemiş ama selden mağdur olmuş insanlardan geldi.
Bunu da yazdık.
Sonuç itibariyle İçişleri Bakanı Sayın Ali Yerlikaya’ya teşekkür etmiştik.
Bir teşekkürümüz de eleştirilerimize kırılmak – küsmek gibi bir düşünceye kapılmadan aksine olumlu yaklaşan sayın Yılmaz Tunç’a.
Biz böyle zamanlarda herkesten önce bölgemizin evladını yanımızda daha fazla göremeyeceksek, Zonguldak – Bartın - Karabük’ü ayıracaksak kime derdimizi anlatacağız?
Bölgemiz siyasilerine de son bir notumuz var.
Siyaset kiri – kirlenmeyi – ucuz algıları sevebilir.
Ama siz kirlenmeyin.
Özünüzden ve sözünüzden uzaklaşmayın!
Uzun vadede kazanan siz olursunuz.

Yenice’yi listeden çıkardılar!
TTK’ya işçi alımı uzamasının nedeni Yenice’nin işçi alımına dahil edilip edilememesi.
Son olarak Bakanlık Yenice’yi devre dışı bıraktı.
Bürokratlar, TTK’ya bağlı bir maden işletmesinin olmadığı yerden işçi alımının yasal sıkıntılara neden olabileceği yönünde görüş belirtti.
Daha önce ki işçi alımında da aynısı olmuş ancak eski TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin devreye girerek sorunu siyaseten çözmüştü.
Yenice, Karabük sınırlarında olabilir ancak verdiği şehitler ve ödediği bedeller ile Zonguldak’tan koparılması mümkün değil.
Kardemir, Zonguldak’tan işçi almıyor diye Yenice ile TTK’yı koparmak haksızlık olur.
Karabük’ün iki taze iktidar milletvekili olayı Z HABER’den öğrendi.
Yeniceliler ve Zonguldaklılar olayı Z HABER’den öğrendi.
Üzerine peş peşe açıklamalar oldu.
Ancak son durum karar aşamasında.
Olaya (Yenice) bir mikro milliyetçilik meselesi olarak bakmadan bir hak ve vefa olarak bakmak lazım!

Selim Alan-Ebru Uzun polemiği üzerine!
Selden önce gündemde olan konular vardı.
Belediye Başkanı Alan’ın CHP Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun için; 
“Seçimde bana oy verdi” iddiaları ve sonrasındaki açıklamalar.
CHP içinde Ebru Uzun ile ilgili tepki ve eleştiriler yükselmişken Alan’ın Ebru Uzun karşıtlarının elini güçlendirme amacıyla söylediği düşünülen bu söz ters teper.
Alan’ın Ebru Uzun’un yerine getirmek istediği isim Osman Zaimoğlu ise ona da eksi yazar!
İsimler değişebilir ama bu tartışmanın en büyük zararı Alan’a ve Ak Parti’ye olur.
CHP’lilerden aldığı oylar ile belediye başkanı seçilen ve pek çok eleştiri ve hataya rağmen önemli işlere imza atmış ve atmaya devam eden bir ismin böylesi sözlerden beslenmeye çalışması gereksiz ve siyasi intihardan başka bir şey değil.
Bu akılları kim veriyorsa kesinlikle başkanın aleyhine çalışıyor!