Devrek’te siyasi tartışmalara devlet de alet ediliyor.
Belediyede yolsuzluk konusunda işin ucu nereye giderse gitsin gereken yapılmalı, başkan Çetin Bozkurt bile olsa kimsenin gözünün yaşına bakılmamalı.
Ancak sel ve sonrasında gelişen sürece bakıldığında karşılıklı gereksiz bir inatlaşma var gibi.
Demek ki ortak koordinasyonda bir sorun var.
Belediyenin eksikleri.
Kurumların eksikleri.
Siyaset bunu tartışabilir.
Önemli olan halk.
Siyaset makamları hesaplaşabilir.
Ama devletin kaymakamı kalkıp ilçe başkanı gibi davranıyorsa orada vatandaşın devlete olan güveni sarsılır.
Vali gelmeden sokağa çıkmayan bir kaymakam olabilir mi?
Ayrıca sosyal medyadan gereksiz çıkışları vatandaşlarla polemiği çok acemice ve ayıp.
Onun bu tavrı politik anlamda bir tarafı mutlu edebilir ama stratejik olarak ters teper.
Bunun örneklerini daha önce çok gördük.
Bizim insanımız devleti her şeyin üzerinde tutar.
Yani Ak Parti yeniden Devrek Belediyesi’ni kazanmak istiyorsa önce Kaymakam Beyin yerini değiştirmeli sonra sahaya kendi siyasi aktörlerini çıkarmalı.
Kaymakam Bey aday gösterilecekse de hemen istifa edip çizmeleri giymeli!
Bence başarılı olur!
Hayri Kandemir
Çaycuma Esnaf Odası Başkanı Hayri Kandemir’in geçtiğimiz günlerde yaşanan sel felaketi sonrası yerinde tespitlere katıldığını gördük.
Traktör üzerinde esnafın ve vatandaşın yanında olan Kandemir ilçenin yıllardan beri gönüllü hamallığını yapıyor.
Siyasetin de bürokrasinin de elini güçlendiren, halk ve esnaf ile bağını daha kuvvetli kuran bir isim.
Bakan ziyaretleri sonrası bölgemizin afet kapsamına alınması bekleniyordu.
Olmadı.
Şuana kadar yapılan destekler ise pek çok yerde zararın ancak yüzde 50-60’ını karşılıyor.
Esnafın, üreticinin çektiği sıkıntıyı en iyi anlayan gören Kandemir ise aralıksız olarak yaraların sarılması için çabalamaya devam ediyor.
Hayri Kandemir gibi bu çabaları bu kadar gönülden, gece gündüz yaparak mücadele eden herkesi kutluyoruz.
Ama yine de biz hatırlatalım.
Yaraların daha iyi sarılması için daha fazla destek lazım.
Panayır işleri!
Türkiye’de yöresel ürün adı altında panayır panayır gezen firmalar var.
Aynı ürünler sıcakta ilçe ilçe, festival festival geziyor.
Kurumlarımız bir taraftan insan sağlığı ve gıda güvenliği için mücadele edip zaman harcarken bir tarafta tam tersi uygulamalara çanak tutuyoruz.
Dün Çaycuma’da sözde ‘Afyon sucukları’ diye satış yapılan bir noktada ikramlık sucukların içinde pişen kurtçukları gördük.
Bize görüntüyü ulaştıran vatandaşımıza teşekkür ediyoruz.
Benzer işlerde belediyeler de sorumludur.
Kaldı ki hem yerli üreticiyi, marketçiyi korumak zorundasın hem de ne olduğu tartışılan ürünlerin satışına yol vereceksin.
Bunu sadece Çaycuma için demiyorum.
Tüm belediyeler için yazıyorum.