Zonguldaklı mağdur.
Belediye Halk Otobüsleri işinde belediye yönetiminin beceriksiz tutumu çözüm sürecini uzattı.
Cebinde kuruşun hesabıyla evine gidebilen vatandaşımız, öğrencilerimiz çoğu zaman yaya kaldı.
Özellikle geceleri son veya sondan bir önceki otobüse yetişme umudu olan vatandaşlarımız tabana kuvvet gidiyor evlerine!
Bir başarısızlık var bu işte.
Bu başarısızlığın tek sorumlusu Belediye Başkanı Sayın Alan mı?
Bence hayır.
Belediye Meclisi’nin Ak Partili, CHP’li, MHP’li ve İYİ Partili meclis üyeleri bir araya gelerek neden;
“Biz bu işi hep birlikte çözmek zorundayız” diyemiyor.
Ak Parti Belediye Meclisi üçe, CHP grubu ikiye bölünmüş başka şeyler için yarışacaklarına bu işi çözmek için yarışmalı.
Halktan yana olduğunu söyleyen kim varsa topu taca atma veya başarısızlıktan siyasi prim yapma derdine düşmüş!
Ak Parti grubunun “Başkan bizi dinlemiyor ki”, CHP grubunun; “Boşver çözemesinler. Bize prim yazar”, MHP grubunun; “biz zaten üç kişiyiz”, İYİ Parti grubunun; “Biz zaten tek kişiyiz” geçerli bir mazeret değil.
Sorunları çözemeyen veya çözüme ortak olamayan meclis üyeleri olsa olsa vitrin süsüdür!
Sayın Alan sizi dinlemiyor, çözüm de bulamıyorsa siz niye varsınız?
Neden seçildiniz?

Çağ Çelik işleri!
Çaycuma’nın kalbinde Çağ Çelik tarafından hurda demir eritilerek üretim yapacak tesis konusunda doğruları arıyoruz.
Doğruları bulmak için sorularımızı yöneltiyoruz.
Kimse konuşmak istemiyor!
OSB sahasında yatırım yapmak isteyen Çağ Çelik firması aynı arazi üzerinde büyük bir arazisi olan ve mobilya fabrikası kurmak isteyen Milletvekili Sayın Ahmet Çolakoğlu’nu referans veya danışman olarak gösteriyor.
Gerek bakanlık görüşmelerinde, gerekse yerel düzeyde yaşanan itirazların sona ermesinde sürecin hızlanması ve engellerin kalkması için Sayın Çolakoğlu’nun ismi kullanılıyor. 
Sayın Çolakoğlu diyor ki; “Haberim yok”
Nasıl oluyor bu iş şimdi?
Çağ Çelik, Çolakoğlu ismini habersiz mi kullanıyor?
Diğer yandan bu yatırım gerçekten vadinin hava kalitesine zarar vermeyecekse o zaman Çağ Çelik’in süreci bu kadar gizli yürütmeye ihtiyacı yok!
Ha bir de şey var!
Bu Çağ Çelik meselesinde endişelerini paylaşan bizim gibi bazı insanların SEKA Kağıt Fabrikası’nın bacasını görmezden gelmesi.
Yani orada mini bir termik santral çalışıyor.
Mesela orada hava kalitesini olumsuz etkileyen faktörlerin azaltılması adına teknolojik yenilikler ne kadar yapılıyor?
Mesela Çağ Çelik meselesinde bu kadar yazan ben bu konuda neden bu güne kadar tek kelime etmedim!
Mesela Çatalağzı’nda kurulacak yeni kağıt fabrikasından da aynı kokular çıkacak mı?
Çaycuma’daki koku Çatalağzı, Kilimli, Zonguldak ve Kozlu’dan koklanabilecek mi?
Kimse yatırım karşıtı değil.
Ama şu gizli saklı işlerden vazgeçelim.
Doğru işe hep birlikte omuz verelim.

Belediyede neler oluyor?
CHP’li Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir döneminde temizlik işlerini üstlenen Beytekin Firması, Ak Partili Belediye Başkanı Ömer Selim Alan döneminde de kısa bir süre hizmet verdi.
İhaleyi kaybedince birikmiş alacaklarının peşine düştü.
Firma ile başkan Alan arasında borç ödeme yöntemi ve süreciyle ilgili restleşme diyebileceğimiz bir durum yaşandı.
Firma yasal yollardan alacağını tahsil etmek için haciz işlemi başlattı.
Bu borç ne giden Sayın Akdemir’in ne bugün başkanlık yapan Sayın Alan’ın.
Bu borç Zonguldak Belediyesi’nin ve Zonguldak’ın.
Farklı algı çalışmalarına gerek yok.
*
Baytekin firması içeride alacağı biriktiği halde Akdemir döneminde Zonguldak Belediyesi’ni borçlandırmaya devam ediyordu. 
Arıza falan çıkaran da yoktu.
Şartnameye ne kadar uyulduğu da hep şüpheliydi.
Baytekin’in Zonguldak’a neden geldiğiyle ilgili yanıtlanamayan bazı sorular var hala.
En iyisini Sayın Erhan Darende bilir!
*
Neyse bu güne gelelim.
Elbette iktidar partili bir belediye başkanın yönetimindeki belediyeye haciz işlemi başlatılması belediyenin, başkanın beceriksizliği olarak görülmek – gösterilmek, politik anlamda farklı şekillerde yorumlanmak istenebilir.
Samimi olmayan – objektif olmayan hiçbir bakış açısı kişiyi doğru yola götürmez.
*
Ak Partili Belediye Başkanı Sayın Secaattin Gonca’nın başkanlığının son aylarında Belediyenin ve barajın elektrikleri kesilmiş AK Partili belediye rezil olmuştu.
Dönemin Başkent Elektrik yöneticisi Sayın Selman Nair o dönemi ve Gonca’nın çaresizliğini iyi bilir.
*
Bugün haciz ile karşı karşıya kalan Alan yönetimindeki Zonguldak Belediyesi aynı şeyleri yaşamaz.
Sonuçta bu borç kişilerin değil belediyenin borcu.
Alan, Ankara’ya gider, alttan girer üstten çıkar o borcu ödeyecek parayı bulur mu?
Bulur!
*
Ancak!
En az 150’si çöp olan toplam 300 personel alımı ile birlikte doğan diğer tüm mali yükler ileride çok büyük sıkıntı yaratacak. Muhalefet partili bir isim başkan seçilirse sıkıntı çok büyük!
İller Bankası kesintileri yeniden başlayacağı için maaş ödemeleri bile pek mümkün olmayabilir!
*
Eski hal binasının olduğu yere yapılan iş merkezinde belediyenin payı Emlak Konut’a devredilerek 30 milyon civarında bir gelir sağlandı.
Mecbur kalınmasa belediyenin kazancı katlanarak artabilirdi.
Ancak!
Daha önce de yazdım.
Alan dışında bu projeyi hayata geçirebilecek başka biri çıkabilir miydi?
Çok zor!
*
Sonuç olarak bu şehir geçmişten bu güne gelen yanlış, keyfi işler ve beceriksizliklerle hep kaybetti.
Zonguldak hak ettiği belediyecilik ve hizmetten mahrum bırakıldı.
Günü kurtarma adına yapılan yanlışlar bu şehrin insanının özlediği ve hak ettiği belediyecilik anlayışına erişmesini geciktirdi.
Politik körlük ve menfaat ilişkileri adına kamuoyu yanıltıldı.
İsimler geldi.
İsimler gitti.
Birileri kazandı birileri kaybetti belki ama asıl kaybeden hep Zonguldak ve Zonguldaklı oldu.
Bugün eksik ve yanlışlar olsa da kent adına radikal adımlar atılıyor.

Kılıçdaroğlu’na umut bağlayanlar!
CHP’liler iktidar olmak istiyor.
Ankara ve İstanbul Belediyeleri’nin kazanılmış olmasını yeni bir başlangıç gibi görmek istiyorlar.
Hayaller Paris yani!
CHP’nin ne genel merkez ne de yerel yönetimlerde kitleleri ikna edecek, insanları akın akın partiye çekecek bir hava yok.
Bu kadro ve yöntem ile olamaz zaten.
Bu işler hayaller ile olmuyor.
Bu işler iktidarın yanlış politaları üzerinden söylemlerde bulunmak, sadece konuşmak ile de olmuyor.
Bu işler gelen zamlar üzerinden yükselen tepkiler, eriyen ücretler ve diğer sorunlara bel bağlamak ile de olmuyor.
Daha önceki seçimlerde olduğu gibi.
Bugün seçim olsun CHP yine hezimete uğrar.
İnsanların tepkilerini, endişelerini CHP’ye oy olarak yorumlamak en fazla Kılıçdaroğlu’nun CHP’deki iktidarını devam ettirmeye yarar!
Kılıdaçoğlu; zamlar karşısında; 
“Bu sefer bu iktidar gider” diye hayal kuran CHP’lileri yine kandırıyor!
Sonra her seçim sonunda iktidara oy verenlere falan çemkiriyorsunuz da; “Bu insanlar bize neden oy vermiyor?” diye sormak ve kabullenmek aklınıza gelmiyor!