Yaklaşık 2 ay önce biri milletvekili diğeri belediye başkanının olduğu bir ses kaydı geldi.
İki kişi arasında geçen konuşmada orada olmayan üçüncü ve dördüncü kişi hakkında konuşuluyor.
Konuşmalar arasında belli ki birkaç kişiye sallıyorlar!
Oradaki konuşmaların amacı da o ses kaydını pazarlamaya çalışanın amacı da belli.
Arada parazitler var.
Bu ne ilk ne de son.
Son dönem Zonguldak’ta ses kayıtları üzerinden satışlar ve pazarlıklar artmış durumda!
Çıkar çatışmaları başladıkça ses kayıtları da çıkıyor.
Siyaset ve ihaleler, bu ses kayıtlarına göre şekillenecekse şehre bir kez daha geçmiş olsun!
Mutluluktan uçuyorsunuz!
Nokta atışı paylaşımlarını severek okuduğumuz Yusuf Yılmaz yine 12’den vurmuş.
O kadar güzel anlatmış ki.
Üzerine laf etmek haksızlık olur.
Diyor ki;
“siyaset yapıyorsanız.
bulunduğunuz, kente, yöreye, bölgeye
devlete, millete, vatana memlekete dair,
bir hikayeniz, bir hayaliniz, bir planınız,
bir rüyanız, bir vizyonunuz, bir idealiniz,
ve de birçok nasırınız olmalı.
yerine getiremediğiniz hangisi ise canınız yanmalı,
feryadınız duyulmalı.
eyyy yöremin siyaset yapıcıları,
sizi hiç ıstırap içinde, acılar içinde görmüyoruz.
her gün boy boy görüntü veriyorsunuz.
gülücükler dağıtıyor,
mutluluktan uçuyorsunuz,
tabi bu durum normal,
cünkü,
siyaseti kendiniz için yapıyorsunuz”
Doğru söze ne denir.
Kimse kabul etmese de ne yazık ki Zonguldak’taki siyasi profil böyle.
Nerede bu STK’lar?
Zonguldak’ta ne varsa bir kısmı basında var.
Meslektaşlarımız kendi ilgi alanlarına göre toplumsal konuları irdelemeye çalışıyor.
Ancak asıl konuşması gereken siyasiler ve STK’lar ortada yok.
Bir yerde sorun varsa konunun muhatapları yok.
Bürokratlar derseniz zaten pek çoğu evlere şenlik.
Gazeteciler olarak kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz.
Kimse konuşmayacak, kimse yanlışlara karşı çıkmayacaksa bunca başkan, bunca koltuğun ne anlamı var!