Bu şehire atanmış ve seçilmişlere bazen bir şeyler oluyor.
Memleketin en önemli konusu belli.
Ekmek.
İşsizlik.
İstihdam.
Yer sorunu.
Yetişmiş eleman sorunu.
Teşviksizlik.
Bürokratik engeller.
Keyfi engeller.
“Ankara’ya bir soralım” demeler.
“Milletvekili ne der ki acaba”cılar!
Falancılar!
Filancılar!
Diyeceğim o ki;
Sayın Vali.
Sayın Belediye Başkanları.
Sayın Milletvekilleri.
Sayın İl Müdürleri.
“Yapmıyorsunuz”
“Çalışmıyorsunuz”
Demiyoruz.
Dediğimiz şu.
Daha fazlasını yapabilirsiniz.
Yapabiliriz.
Hep birlikte.
Lütfen enerjinizi, zamanlarınızın önemli kısımlarını üretmek isteyen, sosyal motivasyona, devletin kucaklamasına, güvene, manevi desteğe ihtiyacı olan girişimcilere ayırın.
İmalat ve pazarlama açısından daha fazla destek bulabilecekleri alanlar yaratmaya çalışın.
Daha bütüncül, daha mantıklı projeler için teşvik edici olun.
En basiti.
Yerel kalkınma modelleri için kafa patlatalım.
Bizi de bunları yazmaya teşvik edin.
Düşünceler, niyetler, fikirler salonlarda, toplantılarda proje kitapçıklarında kalmasın!
İş insanlarını dinleyin!
Onları anlayın!
Onlara zaman ayırın!
Kamil Altun’a çağrı
Kilimli Belediye Başkanı Kamil Altun ve ekibi her ne kadar zor bir bölge olsa da Kilimli Belediye Başkanlığı görevini bu güne kadar iyi götürdü.
Eksikler yok mu, elbette var.
Daha önce de yazdık.
Buradan bir kez daha yazalım.
Kilimli’de bir meydan projesi var.
Tren yolunun ve köprünün hemen yanı.
Meydan için harika bir alan.
Daha profesyonel, daha büyük düşünüp burayı çok Avrupai bir meydan haline getirmek mümkün.
Görsel tasarım ve mimarisi ile Kilimli’ye harika bir ruh kazandırır.
Cazibesini arttırır.
Böyle bir meydan tasarlanabilmesi için büyük binalar değil ama büyük düşünmek lazım.
Mesela yol tarafında kalan ve geçtiğimiz günlerde hazır çatı yangını çıkmışken yıkılması gereken dükkanların da proje alanına dahil edilmesi gerekirdi.
Ahmet üzülür, Mehmet sevinir diye bakmadan büyük düşünmek lazım.
Yap bunu Kamil başkan.
Bu fırsat bir daha gelmez ayağına.
Yıkmadan olmaz!
At bir radikal adım!
Berrak
Zonguldak’ta sektörel anlamda güzel örnekler ve marka çalışmaları da oluyor.
Bunlardan biri pek çoğumuzun uğrak noktası haline gelen Berrak Pastaneler.
Çoğu zaman misafirinin gelse götürecek yer bulamıyorsunuz bu şehirde.
Simitçilikten tırnakları ile kazıya kazıya gelen Aşkın Demirci ve Taşkın Demirci kardeşlerin en ‘berrak’ ekmek mücadelesinin adı Berrak.
Bugün 4 şubesi bulunan ve hizmet sektöründe yakaladıkları kalite ile dikkat çeken iki kardeş.
Tebrik ediyor ve başarılar diliyoruz.
Böyle güzel örneklere ve güzel mekanlara ihtiyacı var bu şehrin.
Yanlışta ısrarcı olmak!
Sahil Projesi’ne bakıyorum.
Bunca para.
Bunca ziyan.
Güzelliğinin yanında bunca hata.
Bile bile ve inatla yapılan yanlışlar.
Yazık bu ülkeye.
Mesela!
Daha önce kaç defa yazdık.
Halkın oturacağı, Valilik önünde bekleyebileceği, dinlenebileceği, serinleyebileceği hazır parkı ne hale getirdik?
Ana caddenin bitişiğine çocuk parkı hangi ileri zekalının işi acaba?
Acı olan şu!
Yanlışı herkes görüyor ama kimse ‘bu iş yanlış’ demeden günü kurtarıyor.
Yazık!
Vallahi yazık!
Billahi yazık!
Başkan Selim Alan
Zonguldak Belediye Başkanı Selim Alan, canı sıkıldığında düşman arıyor!
Hata üstüne hata yapıyor.
Bunca güzel işlerin olmasına veya başlamasına vesile olmak, şehre hizmet adına büyük fırsatlar yakalamak ve bunlara rağmen halkta bu kadar karşılık bulamamak nasıl bir şey acaba!
Yakın çevresinin, parti tabanının desteğini her geçen gün eritmek nasıl bir şey acaba?
Sayın başkan nefretine, öfkesine, sözlerine yenile yenile gidiyor.
Ona kızarak, bunu tehdit ederek bu işin olmayacağını en baştan söyledik.
Ama sayın başkan bizleri değil, başkalarını dinledi!
Hoşuna giden şeyleri duymak istedi.
Duydu!
Gördük neler olduğunu!
Pek çok defa yazdığımı tekrar yazayım özetle;
“Selim Alan’ı sevmeyebiliriz.
Hoşumuza gitmeyebilir.
Ama bu şehrin hizmete, adalete ihtiyacı var.
Selim Alan başarılı olmak zorunda, bizler de yardımcı olmak zorundayız. Mesele hizmet ise beş dönem seçilsin”
Bu kafa ile giderseniz bunca çalışmayı gelip bir tümseğin önünde bırakırsınız!
Maden Mühendisleri Cemiyeti’nin orada şaşırırsınız!
Olsun biz yine samimiyetle yazalım da varsın biz kötü olalım!
Öyle değil mi Celal ağabey!
Posbıyık şov!
Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık algı yönetimini iyi bildiğinden Ereğli halkına çoğunlukla kendini inandırıyor.
İşine hakim.
Belediyeye hakim.
Ağzı laf yapıyor.
Bunun üzerine Ereğli’nin seçmen yapısı da sosyal demokrat tabanlı olunca, Ak Parti’nin Ereğli Alaplı hattında dişli bir milletvekili olmayınca işler daha da kolay oluyor.
Posbıyık’ı bu kadar güçlü yapan bu yaşta bu enerjisi.
Yönetimsel anlamda pek çok yanlış ve eksiğe rağmen yatırıyor- kaldırıyor!
Cumhurbaşkanı başdanışmanı Saadet Oruç’a çemkiren Ak Parti ilçe başkanı Saffet Bozkurt bile Posbıyık söz konu olduğunda siyasi kuzu oluyor!
Son not!
Sevgili dostlar.
Ben size bir şey söyleyeyim mi?
Boş verin be!
Dünya bir gün!
O da belki bugün!
Aramızdan ayrılan dostları anımsıyorum peş peşe!
Bak gidiyoruz sırayla.
Bu kadar yalana.
Bu kadar harama.
Bu kadar talana ne gerek var!
Dünya sahtekar olabilir ama istersen sen dürüst kalabilirsin!