Ne acı değil mi?
Şöyle madenci baretini andıran bir çatı ile kapatılmış, dört bir tarafı yenilenmiş, soyunma odasından otoparkına, locasından rengine kadar bu şehre, madencilerin torunlarına, şehitlerin maneviyatına yakışır bir stadımızın ve tribünlerinin olmaması.
Çok yazdı bu kardeşiniz.
İlk tribünler yapılırken bu işin yanlışlığını.
Biz cahiliz.
Bilmeyiz.
Aklımız bu kadar çalışıyor.
Bizden çok daha zeki olan siyasetçiler, bürokratlar sağ olsunlar.
Düştüğümüz duruma bakın.
Türkiye’nin Bal Ligindeki takımlarının maç oynayabilmesi için yapılan bal gibi stadyumları saymıyoruz bile.
Yok tartan pist.
Yok martan pist!
Yok çöken tribünler.
Yok bilmem nesi derken düştüğümüz duruma bakın.
Tartan pist çalışması nedeniyle maçın Devrek’te oynanması bekleniyordu.
Ancak TFF, maçın Devrek’te oynanmasına izin vermeyince geri vitese taktılar!
Sayın Vali ve Sayın Belediye Başkanı devreye girerek hepimizi sevindirdi!
Allah bin kere razı olsun!
Öyle mi?
Ölümü göster sıtmaya razı et!
Sayın Belediye Başkanı ve Sayın Milletvekillerimizin seçim dönemlerinde taraftarlara ve şehre ne söyledikleri arşivlerde.
Eeeee ne oldu bu stadyum meselesi?
Cacık bile olmadı!
Kimi kandırıyoruz?
Niye kandırıyoruz?
Basit bir mesele!
20 senedir nedir bu işkence?
Bir lafım da sosyal medyadan esip gürleyen binlercesine.
Neymiş neymiş!
Tepkiler çığ gibiymiş!
Ne oldu sahi amigo kardeşimiz meclis üyesi falan oldu.
Ne oldu sonra?
Otobüs ile yetindik.
İsteyince de kötü olduk.
Dilenci ettiler bu taraftarı dilenci!
O zaman çok yazdık.
Politikacılar kim olursa olsun taraftar üzerinden siyaset yaptı.
Yahu siz taraftarsınız
Bu şehrin sesisiniz.
Ne işiniz var tribüne siyaset taşımaya.
Falanca siyasetçiye, ona buna yamanmaya.
Hep birlikte neden kalkmadınız ayağa?
Kiminiz “Deniz” dediniz.
Kimi “Büyüksün Selim”
Sahi ya ne oldu şimdi, forma rengindeki şehit madenci kanı?
Ne oldu, madencinin şerefi şanı!
Yediniz mi golü!
Taktılar mı doksana!
Genç avukatlar!
Zonguldak Baro Başkanlığını sık sık yeni avukatlara belgelerini verdiğini görüyoruz.
Zonguldak’ta avukat enflasyonu var.
Belli başlı avukatlar dışında öyle istenilen oranlarda iş alabilenlerin sayısı da sınırlı.
Stajlarını kiminle yaptıkları da önemli.
Bazıları anne - baba parası ile döndürüyor avukatlık bürolarını.
Ticari davalar ve boşanma davalarının sayısında artış gözlense de genç kardeşlerimizin en büyük sorunlarından biri sosyalleşme.
Baro Başkanımız Sayın Türker Kapkaç’ın bunca hukuk seminerinin yanında doğru sosyalleşebilme adına da seminerler düzenlemesi iyi olur.
Roma Hukuku varsa sokağın da bir hukuku var!
Yoksa bu kardeşlerimizin çoğu ya aile avukatı olarak kalacak ya da diplomayı asıp daha başka yollara yönelecek!
Z HABER’den okurlarına
Sevgili dostlar.
Bizler şehrin her konuda sorununu ortak akıl zemininde tartışmaya çalışıyor, haberleştiriyor ve yorumluyoruz.
Bu yolda kararlı, samimi ve dürüstçe devam ediyoruz.
Z HABER yayıın hayatına başladı pandemi başladı.
Çok şükür hep birlikte kazasız belasız, kimsenin arka bahçesi, gizli yayın organı olmadan dümdüz geldik.
Ancak bizler de elbette bu kadar çaba gösterirken daha kurumsal bir yapıya kavuşma adına abonelik ve reklam desteği bekliyoruz.
“Z HABER yaşamalı – güçlenmeli – daha iyilerini yapmalı” diyorsanız aylık veya yıllık olarak abone olabilirsiniz.
Bunun için bizimle veya 0545 570 06 67 numaralı telefondan ilgili arkadaşımızla bizzat irtibata geçebilirsiniz seviniriz.
Bu güne gelmemizde emeği ve katkısı olan herkese ayrı ayrı teşekkür ediyoruz.