Zonguldak 69 Ambarları bölgesi biçimsiz bir hale büründü.
Seri ve özensiz yerleştirilmiş kamu binaları sadece beton yığını olarak karşımıza çıktı.
Ve Zonguldak bir kez daha yazık etti.
Vali Erdal Ata, buranın şehrin merkezindeki kalan söz düzlük alan olduğunu belirterek uzun vadede sosyal, sportif tesislerle donatılmış bir bulvar haline gelmesi gerektiğini söylüyordu.
Baştan sona uzun bir cadde ve her ‘Yeni Zonguldak’ın’ kurulduğu bir vadi olmasının önemine işaret ediyordu.
Burasının çarpık binalarla doldurulmasına karşı bir isimdi.
Ona göre bir planlama yapılmıştı.
Bu kardeşiniz o günlerden bu günlere bunları çok yazdı.
Belki de hiçbir işe yaramayacağını bile bile.
Gidin görün bugün 69 ambarlarını.
Şimdi devamında mobilyacılar sitesi olacak.
Her yere her şeyi yapmak, yaptırmak orasını daha yaşanabilir kılmadıktan sonra bir başarı mıdır?
Kutluyoruz.
Bu manzarada emeği olan herkesi!

Vampirleşen insanlık!
Çok net bir durum var ki Zonguldak nüfus oranı artmadığı halde yaşanmaz hale geliyor.
Ve şehri yönetenler olup biteni izlemekle kalmıyor üstelik aldıkları kararlar ile şehri daha da yaşanmaz hale getiriyor.
Sidik yarışı.
Ego yarışı.
Koltuk yarışı.
Ve daha fazlası.
Hastalıklı bir ruh hali içinde radikal kararlar ile şehri daha yaşanabilir bir hale getirmek için bir çabaları yok.
Ve bütün bu düzen içinde vampirleşen insanlığımızın geldiği durumu trafik akışında yaşadıklarımız ve yaşattıklarımızdan anlayabiliyoruz.
Gelmiş geçmiş tüm belediye başkanlarımızın imar konusunda olur olmadık yerlere otoparksız bina yaptırması, şehri geleceğe hazırlamak için zorunlu planlamalardan uzak durmaları ve kaos yaşanacağı bile bile olmayacak yerlere okul, kamu binası, alışveriş merkezi ve başka binalar yaptırmaları.
Bizim yöneticilerimiz geçmiş hatalardan bu kadar çok şikayet ederken aynı hataların daha fazlasını yapmak için neden uğraşır?
Bu nasıl bir başarıdır?
Bu şehir bu yanlışları neden konuşmaz- konuşamaz!
Kulakları çınlasın Turhan Demirtaş’ın.
Az mı mücadele etti!

Filyos’ta kirli işler- 2
TPAO’nun iş yaptırdığı firmaların bazı kurum yöneticilerine uzanan ilişki ağlarıyla ilgili kaleme aldığımız yazı sonrası İstanbul medyasından bir ağabeyimiz aradı.
Ankara ve kendilerine ulaşan bazı ihbar mektuplarıyla ilgili bilgiler sordu.
Sonuç itibariyle TPAO tüm bu iddia ve suçlamalarla ilgili harekete geçecektir.

Eren’e ses çıkaran yok!
Zonguldak ve Ereğli’de çok sık söylenen bir sözdür.
“Erdemir yüzünü Zonguldak’a dönmüyor.”
Erdemir’in endüstri bölgesi ilan edilmesi şehir için önemli bir kayıp.
Bu durumu bugün Ak Partili milletvekilleri de eleştiriyor, CHP’li milletvekilleri ve belediye başkanları da.
Sürecin buraya geliş nedenleri de ayrıca tartışılır.
Ancak!
Erdemir konusunda konuşan tüm siyasetçi, belediye başkanı ve STK’ların EREN ve ÇATES konusunda aynı hassasiyeti göstermemesi ilginç!
Bu şehri havadan karadan seven EREN Enerji ile çok değerli iş insanları Ahmet Eren ve Emir Eren’in Zonguldak’ın ortak menfaatleri için önemli projelere duyarsız kalmasını kamuoyunun takdirine sunuyoruz.

Savcı Bey’in aşkı!
Çaycuma Başsavcısı Yavuz Cengiz konusunda iddialar gündemde.
Yaklaşık 3 ay önce gündeme gelen konuyla ilgili Yavuz Cengiz’in başı ağrıyacak.
Ancak Yavuz Cengiz’in de anlattıkları var.
Bu kişi Yavuz Cengiz’in kız arkadaşını taciz etmiş.
Kayıtlar var.
Yavuz Cengiz telefonuna virüs bulaştırılarak telefondaki tüm verilere erişildiğini söylüyor.
İddiasına göre bunu yapan kişi de yine kız arkadaşının eski sevgilisi.
Bu kişi iddialara göre Yavuz Cengiz’in telefonundaki diğer insanlara da ulaşmış.
Yani aşk sarmalı hepsini sarmış.
Bir de savcının kız arkadaşının anlatımları!
Bu davaya bakacak savcı, hakim ve avukatlara da şimdiden geçmiş olsun!