Zaman zaman yazıyoruz.
Az öz.
Zaten elimizde kaç tane var?
Zonguldak kendi markalarına sahip çıkmalı.
Pozitif ayrımcılık yapmalı.
Elbette kurumlar, belediyeler soydurulmamalı ama Zonguldak’ta ihtiyaç duyulan ürünlerin temini konusunda öncelik Zonguldak firmaları olmalı.
Firmalarımızın da Zonguldak ve çevre illerdeki müşterilerine kolaylık sağlaması gerekir.
Bu ne demek?
Bu daha fazla tüketim.
Zonguldak markalarının güçlenmesi.
Bu firmaların daha fazla istihdam ve girdi sağlaması.
Bu markalarla birlikte şehrin de markalaşması.
Zonguldak’ı sevmek, Zonguldaklı olmak için mutlaka yapılması gereken işlerden biri budur!
Bizler bu konuda lokomotif sözler söylemesi gerekenlerin ortaya çıkmasını bekliyoruz!
Onlar düşmüşler kendi dertlerine!
Zonguldak Filyos’a hazır olmalı!
Filyos’ta süreç hızlı ilerliyor.
Ancak Zonguldak ve Çaycuma bu hızlı değişim ve dönüşüme hazır değil.
TPAO ve Tosyalı Holding ile birlikte yatırım yapacak tüm firmalara yönetici, ofis elemanları ve teknik elemanlar lazım olacak.
Bölgemizin gençleri ve işsizlerini muhtemel pozisyonlara hazırlayacak planlamalar yapılmalı.
Gerekli sertifikaları almaları sağlanmalı.
Fikri veya fiili anlamda başlatılan düşünceler sonuca ulaşmalı.
Enis Dizdaroğlu ve DİSK
DİSK’e bağlı Genel İş Sendikası Zonguldak Şube Başkanı Enis Dizdaroğlu’nun toplu sözleşme masasına oturduğu belediyelerde çalışanların, DİSK’e bağlı olmayan sendikaların temsil ettiği belediye işçilerden daha fazla ücret alması dikkat çekiyor.
DİSK’in örgütlendiği pek çok belediye ya Ak Partili veya MHP’li başkanlarca yönetiliyor.
İlk bakışta bu belediyelerde DİSK’in örgütlenme gücü yadırganabilir.
İşçiler böyle istiyor.
Başkanlar da saygı gösteriyor.
Üstelik sendika ve belediyeler bu sözleşmeleri masada bitiriyor.
Kavga gürültü yaşanmıyor.
Basın!
Çok yazdım.
Çok söyledim.
Tekrar yazıyorum.
Zonguldak’ta atanmış, seçilmişler ve STK’lar basını ötekileştirerek veya sadece işlerine geldiği zaman el üstünde tutarak bir şey kazanamaz.
Bizlerin de elbet yapmamız gerekenler var.
Sizler de lütfen gazeteci ve muhabirlere bakış açınızı değiştirin!
Doğru iletişim şehre güç katar.
Örnek fotoğraf!
Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan tüm siyasi partilerin il başkanları ve merkez ilçe başkanları ile iftarda buluştu.
Ne güzel işte.
Bizim ilk günden beri dediğimizi yapmış sonunda.
Tebrik ve teşekkür etmek gerekir.
Aylardır ne diyoruz?
“Şehri barıştırın”
Onlar ne anlıyor?
“Şehri karıştırın”
Karıştıranlar bir gün barıştıranlar her gün kazanır!
Bunun diğer ilçelere de örnek olması gerekir.
Ve önemli olan kalıcı olmak.
Samimi olmak.
Süreklilik.
Alaplı fakülte istiyor!
Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer’in rektör olarak atanmasından sonra Ereğli’nin geçmişten gelen beklentilerinin tavan yaptığını yazmıştım.
Alaplı’dan arkadaşlarımız arıyor.
Diyorlar ki;
“Alaplı fakülte istiyor.
Geçmişte gündeme geldi.
Sözler verildi”
Üniversitelerin geleceği nasıl olacak?
Büyük şehirler dışında pek çok yerde üniversitelerin etki alanlarını kaybetme riski var.
Zonguldak BEÜ’de ne yazık ki kan kaybetti.
Sayın Özölçer ve ekibinin şehir ile el ele vererek toparlama, çıtayı yeniden yükseltme çabasını görüyoruz.
Bunun ilçelere yansıması nasıl olacak göreceğiz.
İleriki günlerde yerinde yapılacak inceleme ve geziler sonrası yapılacak açıklamalar merak ediliyor.
CHP örgütleri tırt çıktı!
Mübarek Ramazan ayı nedeniyle organik ve hormonlu iftar programları oluyor.
Partilerin teşkilat içi iftarları uzun aradan sonra aile buluşmalarının önemini gösteriyor.
Ak Parti teşkilatları kendi aralarında yarışırken CHP kanadında daha çok Merkez İlçe Başkanı Ebru uzun ve Kilimli İlçe Başkanı Erol Sarıal’ı görüyoruz.
Onun dışında diğer ilçe ve belde yönetimleri çoğunlukla ‘Çaycuma Malağı’ gibi çamurda yatıyor!
En büyük mazeretleri muhalefet partili olmak!