Zonguldak’ta uzun zamandır devam eden bir sorun var.
Aslında pek çok çok sorun var.
Güzel şeyler olurken bazı sorunların anlamsız bir şekilde çözümsüzlüğe zorlanması anlaşılır gibi değil.
Bir taraftan iş, istihdam, üretim derken diğer yandan üretim ve istihdamı engellemek için farklı engeller çıkarılıyor.
*
Mesela rödevanslı kömür sahalarının durumu.
Maliyetlerin gelir ortalamasını üçe katladığı bir durumda kaçak ocak işletmeciliği hortluyor.
Üretici TTK’nın uyguladığı yüksek rödevans bedelleri altında eziliyor.
Yıl sonu yüzde 50 civarında yeni rödevans bedeli zamları gelecek.
*
Kaçak sahalarda çalışan göçmen sayısının beş yüz ile bin arasında olduğu belirtiliyor.
İşin en acı tarafı yüce devletimizin değerli organları tüm kaçak ocaklardan haberdar.
*
Sonuç olarak rödevanslı sahalar bu duruma düşürüldükçe kaçak ocakların sayısı arttıkça devletin kaybı da artıyor.
*
Biz bu konuyu uzun zamandır gündemde tutuyoruz.
Bizim de bir kömür ocağımız falan olduğunu düşünenler var.
Veya bu kömürcü arkadaşların bizi paraya boğduğunu falan düşünebilirsiniz.
Haklısınız.
Ben de olsam öyle düşünürdüm!
*
Bu arkadaşların bizlere reklam veya abone adı altında destekleri de yok.
Esasında bizim; 
“Ölün. Batın bize ne” falan dememiz lazım!
“Bunların hepsi taş toprak satıp devleti, kurumları soyan insanlar” falan dememiz lazım.
Belki o zaman koşa koşa gelirler de o da bizim tarzımız değil!
Neyse!
*
Oysa ki bir bu şehirde iş insanlarımızın, çalışanlarımızın ve esnafımıza sahip çıkıp şehrin duygularına tercüman olmaya çalışıyoruz.
Şehrin ve şehirdeki insanlarımızın ekmeklerine sahip çıkmaya çalışıyoruz.
Anlayan var.
Anlamayan var.
Önemli değil!
Biz doğru olanı yaptığımıza inanıyoruz!
*
Şimdi gelelim başlığa.
Mesela bu sorunun çözülmesi için bir mehdiye gerek var!
Ancak bizim öyle güçlü siyasetçilerimiz var ki onlar varken mehdi ye de gerek yok!
Olayın çözümü Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın bir sözüne bakar.
Onun için de şehrin çok değerli seçilmişlerinin durumu uygun dilde izah etmesi gerekirdi.
*
Mesela bizim Kilimli meydanına bugün anıtını dikmemiz gereken kişi maden mühendisi milletvekilimiz Sayın Polat Türkmen olmalıydı!
O gitti.
Şimdilerde Sayın Muammer Avcı, Sayın Ahmet Çolakoğlu, Sayın Saffet Bozkurt ve elbette ki şehrimizin her sorununa parmak basan belediye Başkanımız Selim Alan var!
Başka isimler de var.
Ama bu isimler fazlasıyla yeterli.
Yani bu isimler varken mehdi beklemek haksızlık olur!

O ADAMI HEPİNİZ BİLİYORSUNUZ!
Zonguldak dünya gündeminde.
Kaçak ocakta çalışan Afgan maden işçisinin hayatını kaybettikten sonra ocak sahibi ve arkadaşları tarafından yakılarak imha edilmek istenmesi tam bir trajedidir.
İnsanlık trajedisi.
Şimdi diyorlar ki; 
“Zonguldak’ın adını böyle haberlerle duyurmamak lazım”
Görevini yapmayan ne kadar bürokrat ve memur varsa şimdi tutuşuyor.
MHP’den belde başkanlığı da yapan kişinin kaçak ocağını Zonguldak’ta bilmeyen yoktu.
Kusura bakma.
Sen bunlara göz yumduysan o işçinin yakılmasından da sorumlusun.
O ocaktan çıkarılan kaçak kömürün resmi yolla satılmasından da!

ADAY ADAYLARI!
Seçim yaklaşırken belediye başkanlıkları için aday adayları ortaya çıkıyor.
Kimisi kendilerini bir hayal dünyası içinde çoktan seçilmiş sanıyor!
Allah’ım bunlara akıl- fikir versin!
Kendinden başkasına hayrı olmamış, insanların iyi gününde – kötü gününde olmamış, sosyal medyadan sallamaktan öte geçememiş, şehirde ne olup bittiğinden bihaber, kendi sokağından, kendi mahallesinden çıkmamış, insan yönetmemiş, para yönetmemiş, işletme yönetmemiş, partisini yönetememiş, STK yönetmemiş insanların bu özgüven patlaması muhteşem bir şey!

SADIK KESİN’İN ARDINDAN
Hayatın onca koşuşturması içinde çırpınıyoruz.
Nereden geldik nereye gidiyoruz?
Dürüstlüğümüzün pişmanlık seviyesine geldiği bir saatte telefon çaldı
Sadık Kesin’in ani ölüm haberiydi gelen.
Hayalini kurup aldığı evin çatısında duruvermişti kalbi.
Son dönemde sürekli artış gösteren genç ölümlere bir halka daha eklenmişti.
Sadık ağabey harika bir insandı.
Dualarla uğurladık.
İnsan her ölümde her vedada galiba kendine yanıyor!
Kaybettiklerini hatırlıyor.
Kendine ağlıyor!
Kendini sorguluyor!
Kaybetme ihtimali olanları düşünmek istemiyor.
Mekanın cennet olsun Sadık ağabey!