Zonguldak değer bilmiyor.
Son yıllarda turizm noktasında yapılan bazı çalışmaların güzel sonuçlarını heyecanla beklerken genel olarak kendi kentini yontan bir şehir.
Zonguldak’ta kişisel düşmanlıklar, kurumsal fesatlıklar tavan yapmış durumda.
Bürokrat ve siyasetçilerin egolarının çarpıştığı şehirde olan her zaman Zonguldaklıya ve Zonguldak’a oluyor.
Kdz. Ereğli’ye oluyor.
Alaplı’ya oluyor.
Devrek’e oluyor.
Çaycuma’ya oluyor.
Gökçebey’e oluyor.
Kilimli’ye oluyor.
Kozlu’ya oluyor.
Nereye gitseniz, kimi dinleseniz aynı yakarış.
İnanılmaz bir ümitsizlik.
Bürokrat da aynı dertten muzdarip, iş insanı da esnaf da!
Yaşlısı da genci de!
Bunları derken inanın kendi özeleştirilerimizi de yapıyoruz.
Yapmalıyız.
Fakat şehirdeki kibir istilası, ego istilası, insani ve vicdani bağları kopardıkça zorunlu haller içinde kitleler kopuyor, güç dengesi elden ele dolaşırken şehir enerjisini hızla kaybetmeye devam ediyor.
Bu kibir istilası insanları, bürokratları, STK’ları, esnafı medyayı daha çok samimiyetsizliğe zorluyor.
Zonguldak kendisi çok özel bir değer.
Her şeyi ile özel bir şehir.
İnsanları, mücadelesi, yaşanmışlıkları ile yine aynı şekilde fark yaratan bir şehir.
Her alanda, her sektörde, her köşesinde değerli insanları ve nimetleri var.
Ancak inatla ortak akla sırt çevirme hastalığı tüm umut veren hücrelerini öldürüyor bu şehrin.
Biz daha ne yapabiliriz?

Havadan vitamin yağıyor!
Bir
Yolumuz ne zaman Kilimli - Çatalağzı - Muslu tarafına düşse (özellikle gece saatlerinde) her defasında genzimiz yanıyor, hapşırmalar başlıyor, içinde ne olduğunu anlayamadığınız mükemmel kokular ciğerlerinize iniyor? 
Kış aylarında olsa sobalardan çıkan kömür dumanı falan diyeceğiz ama onu da tanıyoruz. O zaman nedir bu?

İki
İçinde A, B,C, D, E, X gibi vitamin değerlerinin çok yüksek olduğu belirtilen kokunun insan sağlığına ne kadar faydalı olduğu bilimsel olarak da kanıtlanmalı.
Zonguldak Sağlık Müdürlüğü ve Çevre Müdürlüğü bu değerli kokunun havadaki oranını değerlendirip insan sağlığı açısından daha fazla faydalı olması için oranların yükseltilmesini istemeli?
Tüm ilaç lobilerinin Türkiye’deki tekelleşmelerinin önüne geçmek için bu koku içinde her ne varsa tüm kanser türlerinin tedavisinde kullanımına başlanmalı.

Üç
Kemikleri güçlendirdiği, beyni çalıştırdığı tahmin edilen içeriğini açıklayamadığımız bu yoğun kokudan vatandaşımızın memnuniyeti ortada.
O zaman bu kokular havada yakalanıp, şişelenerek iç piyasaya sunulmalı, fazlası ihraç edilerek üretime, istihdama ve ülkemizin dış ticaret açıklarını kapatmak için değerlendirilmeli.

Dört
Zonguldak Turizm Müdürlüğü ve Ulusal Zonguldak Kömür Jeoparkı, çalışmayan Türkiye’nin ilkleri arasında yer alan santral binasını turizme kazandırmakla meşgul olacağına bu çok değerli milli servetin tanıtılması için çalışmalı!

Meclis üyeleri kendine çalışırsa!
Zonguldak Belediyesi’nin pek çok meclis üyesi açık ve net şekilde kendilerine çalışıyor.
Kimi yer kapma derdinde, kimi et satma derdinde, kimi ihale peşinde, kimi ruhsat derdinde, kimi inşaat –imar derdinde!
Yani pek değişen bir şey yok.
Türkiye’de durum neyse Zonguldak’ta da o.
Yani öyle particilik, Atatürkçülük onlar için sadece bir kılıf.
Hatta, önceki dönemde belediye başkanının belediyeye doldurduğu lüzumsuz isimlerin de en büyük kankaları bu meclis üyeleri olmuş.
Yani CHP’li seçmen, partililer ve seçim akşamı zafer nidaları ile meydanları dolduran vatandaşların bunları da bilmeye hakkı var.
Umutlarını korusunlar ama durum bu!

Narin yaşıyor!
Diyarbakır’da kaybolan Narin olayını takip ediyorsunuz.
Arama çalışmaları devam ederken komutanımızın sözleri arasında ki detaylardan çıkardığımız Narin yaşıyor.
Ancak tüm deliller netleştirilip narin bulununcaya kadar çok hassas bir süreç işleniyor.
İhtimallerden biri Narin’in terör örgütü veya başka bir yere verilmiş olması.
Veya tedavisi devam eden bir durum söz konusu olabilir.
Aile içinde ortaya çıkan bir sürü şeye rağmen ben hala iyimser düşünenlerdenim.