Erkmen kimi istiyor?

İyi Parti’de Yavuz Erkmen sonrası tartışmalı geçecek gibi görünüyor.

Tam kongre safhasına girmişken eski DYP İl başkanı Mustafa Taştan’ın partiye üyeliği sorulara neden oldu.

Oysa ki Mustafa Taştan gibi isimlerin partiye katılımı reklamdır, güçtür.

Fakat nedense İYİ Partililer pek sevinememiş görünüyor.

Önce, sekiz aydır  “adayım” diyen Kilimli İlçe Başkanı Sinan Poyraz’ın, sonrasında da Merkez İlçe Başkanı Dilay Küçük’ün kurucu başkan Suat Mısırlıoğlu’nu destekleme kararı alması tesadüf değil.

Bu arada Berk Pak ismi de İYİ Parti kulislerinde geçen isimler arasındaydı.

Pak’ın da ortak akıl sağlanması durumunda adaylık düşündüğü biliniyordu.

“Adayım” bir diğer isim Erdal Gülay.

Gülay’ın il başkanı Erkmen ile pek çok konuda yaşadığı görüş ayrılığı zaten biliniyordu.

Devrek teşkilatının kongreye 20 gün kala görevden alınması ve Zonguldak’ta ortaya konulan ittifak Mustafa Taştan’ın muhtemel aday olma ihtimali mi yoksa Erdal Gülay karşısında kenetlenme çabası mı?

Bunu zaman gösterecek.

Kesin olan bir şey var ki Erkmen, dengeleri koruma adına koyduğu çabayı milletvekili adayı olduktan sonra devam ettirmek istiyor.

Yani seçilecek yönetim aday belirleme ve sonrasında her şartta arkasında durmalı.

Peki Erkmen kimi daha çok ister?

Üçüncü bir aday çıkar mı?

Erdal Gülay’ın en büyük kozu ne olacak?

Ereğli başta diğer ilçelerin mesafeli yaklaşımı sonuca nasıl etki edecek?


Ak kriz!

En başta yazdım.

“Muammer Avcı – Mustafa Çağlayan krizi” dedim.

Yazının içeriğinde karşılaşacakları durumların özeti ve krizleri daha kolay atlatabilmek için izlemeleri gereken yol vardı.

Görünen o ki kriz bağıra bağıra geliyor.

Kaçınılmaz.

Avcı’nın yersiz ve amatör işleri, Çağlayan’ın frensiz gidişleri, yönetim içinden ve yönetim dışından avuçlarını ovuşturan Ak Partili isimlerin iştahını kabartıyor!

Durum özeti budur.


Rezillik!

Cücük kadar şehrin basit meselelerini bile çözemiyorken büyük adamların büyük lafları bazen inandırıcılığını kaybediyor.

Kusura bakmayın.

Allah aşkına Sayın Vali, Sayın Emniyet Müdürü, Sayın Belediye Başkanı, Sayın milletvekilleri şu caddelerde gelişi güzel otoparkların hali nedir?

Bu cücük kadar caddeyi daha da çirkinleştiren etkenlere karşı diyecek iki cümleniz yok mu?

Bu insanlar size ne yaptı da caddeler üç sıra işgal altında.

Ne yapalım şimdi?

Bunu da mı Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çözmesini bekleyelim!

Ne yapsın Sayın Erdoğan… Bunun için de Sayın Süleyman Soylu ile Sayın Murat Kurum’u mu göndersin?

Kilimli tünelleri açıldı ama rezillik azalmadı?

Neden acaba?

Kibir budalası!

Hepimizde az buçuk bu kibir var.

Ama yöneticilerin, seçilmişlerin, atanmışların kibirli halleri koltuklara oturduklarında katlanıyor galiba.

Bazı örnekler böyle düşündürüyor.

Koltuktan düşen çok gördük.

Allah sağlık verirse daha çok göreceğiz.

Mesele koltuktan sonrası zaten.

Geldiği yeri çabuk unutanlar düşecekleri çukurları hızlı kazanlardır!

Lütfen dikkat!

Bölgemizde her alanda önemli değişim, dönüşümler oluyor.

Bu şehrin yatırımcıları, girişimcilerinin sayısal azlığına rağmen attıkları dev adımlar var.

Filyos, doğalgaz, üniversite, yeni OSB’ler.

İstihdam.

Üretim.

Pazarlama.

Tanıtım.

Teşvik.

Bu şehrin söz ve yetki sahibi olanların çok daha fazla konuşması, çok daha fazla kafa yorması, kenetlenmesi, çözüm üretmesi ve desteklenmesi gereken başlangıçlar var.

İnsanların iş, aş beklentileri ve gelecek kurma hayalleri var.

Sokaklar, mahalleler çaresiz, çok zor şartlarda çocuk okutabilmek için çırpınan, sesini duyuramayan insanlarla dolu.

Bu şehir Gazipaşa’dan ibaret değil!

Siz kafaları gömebilirsiniz ama biz yazmaya, inatla hatırlatmaya devam edeceğiz.