Her insanın hayatı, benzersiz birer hikâyedir. Her hikâye, hedefe ulaşmayı ümit eden yoldur. Bu yolda yolculuk yapmak öyle pek kolay değildir. Zorlayıcı her engel yolcunun vazgeçmesi için hususi tasarlanmış gibidir. Bu durumda kimi hedeflerine ulaşmakta zorlanır; bulunduğu durumu kabullenir, pes eder. Kimisi de karşılaştığı tüm zorlukları, itici bir güce dönüştürür. Bu bakış açısını içselleştiren kişiler, başarısızlıkla sonuçlanan deneyimlerini denenmiş yollar olarak kabul eder ve bu sonuçlardan elde ettikleri her şeyi tecrübe varsayarak bir sıçrama tahtası olarak görürler. Pek çok kişi, yoksulluk ve imkansızlıkları başarıya ulaşamamasının bir nedeni olarak gösterir. Oysa tarih; zorlukların, ders alınan başarısızlıkların ve yılmazlığın insanları nasıl daha yaratıcı, daha dayanıklı ve daha başarılı kıldığına dair sayısız örneklerle doludur.
Bugün hayatın pek çok alanında başarıya ulaşmış çok sayıda birey karşımıza çıkmaktadır. Bu kişilerin başarı hikâyelerindeki bakış açılarını, farkındalıklarını ve seçimlerini biraz incelediğinizde gölgede başlayan yolculuklarını, göğe nasıl yükselttiklerini hayranlıkla görürüz. Bu harikulade deneyimler, başarı hikâyeleri henüz yolda olanlara yalnızca ilham vermekle kalmaz; onlara aynı zamanda harekete geçmek için gereken kıvılcımı içinde saklar. Bu örnekler farkındalığı artıran ve yol gösteren örneklerdir. Elbette kimi zaman durup düşündürür, ders aldırır. Bunun nedenini tahmin etmek zor değil. Çünkü her büyük başarının ardında belki de onlarca, yüzlerce başarısızlık hikâyesi vardır. Başarılı olmanın anahtarlarından biri; seyrettiğimiz yolda karşılaştığımız tüm başarısızlık engellerini kaldırmaya odaklanmakla başlar.
Gelin, birlikte yolları gölgeden göğe uzanan yolculardan bazılarının hikâyelerinin gizlerine birlikte göz atalım:
1. Kitapları toplam 350 milyondan fazla satan Amerikalı yazar Stephen King’in ilk romanı Carrie yayınevleri tarafından otuz defa reddedilmiştir. Reddedilmek onun göğe uzanan yolculuğunda onu asla durduramadı ve King, edebiyat tarihindeki yıldızlardan biri oldu.
2. Alibaba Grup’un kurucusu ve başkanı Jack Ma, Harvard Üniversitesi'ne tam on kez başvurdu ve hiçbirinde üniversiteden kabul alamadı. Bu başarısızlık sonrasında kurduğu çok uluslu teknoloji ve e-ticaret şirketiyle dünyanın en zengin iş insanlarından biri oldu. Jack Ma, şimdilerde ise kendisine pek çok yeni hedefler belirleyerek göğün derinliklerini keşfediyor.
3. NBA tarihinin efsanelerinden biri olan Michael Jordan’ın deneyimleri ve seçimleri birçok kişiye güç verecek bir hikâyeyle karşımıza çıkıyor. Basketbolda bir ilham kaynağı olan Jordan’ın, boyunun kısa olması gerekçesiyle lise yıllarında okul basketbol takımına alınmamış olması bizi ne kadar şaşırtır? Lise yıllarının henüz başında Jordan’ın yaşadığı hayal kırıklığını düşünebiliyor musunuz? Aslında Jordan, pes etmeyerek sadece kendisi için bir başarı ortaya koymamış; aynı zamanda spor aşkını içinde yeşerten sayısız insanın da hedeflerini gökle buluşturmasına aracı olmuştur.
4. Walt Disney, bir gazetenin yazı işleri müdürü tarafından, ‘işe yarar fikirleri olmadığı’ gerekçesi ile kovulmuştu. Ne var ki Disney, birkaç kez de iflas etmesine rağmen, eğlence dünyasında bir çığır açtı. Nasıl mı? Her gün gökyüzüne ulaşmayı hayal ederek! Sonunda eğlence endüstrisinden olsun ya da olmasın her yerde adından söz ettirdi ve devrimiyle “Dünyanın En Mutlu Yeri”ni inşa etti.
5. Thomas Edison’un öğretmeni, onun hakkında “Hiçbir şey öğrenemeyecek kadar yetersiz!” kanısındaydı. Ama Edison, Humphry Davy tarafından icat edilen ampulü geliştirilerek günümüzdeki çalışma prensibini ortaya koydu. Edison, gölgeleri aydınlatırken aynı zamanda karanlıkta takılı kalmış yolunu da aydınlatmıştır. Böylece Edison, tarihte büyük bir yer aldı ve en başarılı insanlardan birisi oldu.
6. Barış Manço, öğrencilik yıllarında müzik derslerinden bütünlemeye kalmış bir öğrenci iken müziğe olan tutkusundan vazgeçmemiş; yaptığı besteler, söylediği şarkılarla ve duruşuyla sadece Türkiye’de değil farklı coğrafyalarda yaşayan insanların da gönüllerinde taht kurmayı başarmıştır. Onca zamanın ardından bile o hala çocukların Barış Abi’sidir. Adını ölümsüzleştiren Manço’nun müziği, gölgede kalanlara hala yol göstermeye devam etmektedir.
7. Şair İsmet Özel, çocukluğunda ressam olmak istemiş ancak boyaların pahalılığı nedeniyle şiire yönelmiştir. Bu deneyim, yoksulluğun onun yaratıcılığını nasıl beslediğinin çarpıcı bir örneği olarak gösterilebilir. Özel, alamadığı boya kalemleriyle ulaşamadığı göğü kelimeleriyle anlatmıştır. Sanatı, renkler yerine dizelerle beslenen bir güç kaynağına dönüşmüş ve tüm bunlar ona yeni bir yol açmıştır. Aslında, hayatta bazen ulaştığımız yerde, mahrum kaldığımız şeylere borçluyuzdur. Mahrumiyet sandığımız şey, bizim için yeni kapılar açan bir anahtardır.
Yunus Emre’nin dediği gibi “İlim kendin bilmektir.” Yolumuz gölgeden de başlasa onu çizecek önemli bir güç, insanın ta kendisidir. Kişinin bu gücü kontrol edebilmesi, farkındalık ve karar verme becerisiyle değişkenlik gösterir. Yolumuza çıkan engeller, bizi doğru yola yönlendiren bir pusula gibidir. Zorluklar, insanı hayata bağlayan, insana deneyim kazandıran ve insanın karakterini güçlendiren önemli öğreticilerdir. Peki, zorlukları nasıl bir fırsata dönüştürebiliriz? Öncelikle, zorlukların geçici olduğunu hatırımızda tutmalıyız. Gün dönerken zifiri karanlığı görmeden gece, aydınlanmaya başlamaz. Bu sebeple “Her zorluğun ardından bir kolaylık vardır.” sözünü zihnimizde daima diri tutmalıyız. Bir diğeri, zorlukların bir fırsat olduğu bilincini daima diri tutmalıyız. Eğer tecrübe edilen zorluklar, bir öğrenme fırsatı olarak görülürse ve buna göre muhakeme edilirse ortaya çıkan dersler daima yeni deneyimlerde eksiksiz bir destek olacaktır.
Son olarak, hedeflerimize ulaşmak için çaba, kararlılık ve azim, pes etmeden çalışmanın yegâne dostlarıdır. Unutmayalım ki, en büyük başarılar, en zorlu koşullarda biçimlenir. Zor olan, kişinin daha güçlü, daha bilge ve daha başarılı insanlar olmasına büyük katkı sunar.
Her başarısızlık, başarıya bir adım daha yaklaştığını müjdeler. O halde ne duruyorsun? Şu an, pusulanızı gölgeden göğe çevirme zamanı!