İnternetin, bilgi teknolojilerinin bu kadar gelişmediği dönemlerde ben diyeyim 20, siz deyin 25 yıl öncesine kadar kitaba ve bilgiye ulaşmanın en kolay yolu kütüphanelerdi.

O dönemlerde halk kütüphaneleri

ilkokul, ortaokul, lise ve 

üniversite öğrencilerinin ödevlerini

hazırladıkları yerlerdi.

Genelde öğrenci arkadaşlarımla gittiğim

halk kütüphanesinde hafta sonları

yer bulmak bir hayli zordu.

Kütüphanelerdeki sessizliğin her zaman

esrarengiz ve huzur veren bir tarafı vardı.

Yazının icadından bugüne geçmiş ve gelecek arasında köprü vazifesi gören kütüphaneler çağlar boyu bilginin toplanmasına, korunmasına ve paylaşılmasına ev sahipliği yapmışlar.

Kütüphane;

Arapçada "kitaplar" anlamına gelen "kütüp"

kelimesi  ile Farsça’da "ev" anlamına gelen

"hane" kelimesi ile birleşerek dilimizde

“Kitaplar Evi" olarak anlam kazanmış.

Tarihi süreci

MÖ. 3000'li yıllarda Mezopotamya’ya

dayanan kütüphaneler günümüzde

dijital teknolojinin ve internetin kullanıldığı mekanlar haline geldi.

Zamanla okuma alışkanlıkları değişse de ülkelerin  gelişmişlik düzeylerinin önemli

göstergelerinin başında kütüphaneler geliyor.

ABD, İngiltere, Kanada, Rusya, Japonya, Fransa, Çin ve İspanya dünyanın en büyük kütüphanelerine ev sahipliği yapıyor.

Ülkemizde bir Milli Kütüphane, bin 257 halk kütüphanesi, 625 üniversite kütüphanesi bulunuyor .

Bu günlerde şehrimizde bulunan

TTK A Tipi Konukevi’nin

İl Halk Kütüphanesi yapılması

gündemi meşgul ediyor. 

Destekleyenler var

Karşı çıkanlar var.

Bu güzide binanın zarar göreceğini

ifade edenler var.

Kütüphane olsun da

nereye olursa olsun

diyenler var.

Konuyla ilgili yetkililerden

bir açıklama gelmedi. Bu sürecin sağlıklı yürümesi doğru kararların alınması karar ve uygulama mekanizmalarının

şeffaf olmasına bağlı.

Bu bina ve bahçesi;

tarihi dokusu korunarak

kütüphaneye çevrilemez mi ?

Şehrimizin en güzel ve tarihi binalarından

olan bu yapı bahçesi ile birlikte

entegre edilerek öğrencilerimizin ve

halkımızın hizmetine açılamaz mı?

Siyasetçiler dışında bu konuda bilimsel temellere dayalı görüş bildirecek kişi veya

STK’lar  konuya sessiz kalmamalı .

Bana kalırsa kütüphaneler şehrin en güzel yerinde ve en güzel binalarında öğrencilerimize ve halkımıza hizmet vermeli.

Toplumun gelişimini ve bilgiye dayalı bir medeniyet oluşturmak için kütüphanelerden daha önemli neye ihtiyacımız var?

 Kalın Sağlıcakla

Haftanın Sözü;

"Endülüs’den bize 30 kitap kaldı,

bunlarla atomu parçalayabildik.

Eğer yakılan bir milyon kitabın yarısı  kalsaydı çoktan uzayda galaksiler arasında geziyor olacaktık."

(1903 Nobel ödüllü Fransız fizikçi Pierre Curie)