Bazı dostlar son dönemde bana;
“Vali Bey nerede?” diye soruyor?
En son Ankara’daydı.
Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu göreve hızlı başlamıştı.
Gelir gelmez sel, yağmur, fırtına, batan gemiler, karşılamıştı kendisini.
Sonrası biraz rutine döndü işler.
Sonrası çok rutine döndü.
Ancak son dönemde daha aktif olmasını beklediğimiz Sayın Hacıbektaşoğlu’nu rutin toplantılar ve ziyaretler dışında pek göremiyoruz.
Şevki kırılmış.
Heyecanı azalmış.
“Nereye düştüm ben” der gibi bir ruh hali içinde olduğu hissine kapılıyoruz.
Vali Bey’in pek çok randevu talebine bile dönmediği veya dönemediğini öğrendik.
Muhtemelen bazılarından haberi de yok.
Özel kalem de mi bir sorun var Vali Bey mi duvar örüyor?
Elbet kendisinin bir bildiği vardır ancak bizim gördüğümüz heyecanının kaybolduğu yönünde.
Eskiden Valiler bir numaraydı.
Sistem değişti.
Şimdi ne yapsalar ya milletvekiline batıyor ya belediye başkanına.
Yani Valilere deniliyor ki;
“Sen hiçbir işe karışma. Takıl kafana göre” 
Sonuç olarak Sayın Vali’nin olağanüstü bir durum yoksa ilk geldiği dönemdeki heyecanını kaybetmemesini dileriz. 

ZONGULDAK SAHİPSİZ!
Zonguldak’ın lokal birkaç konusu dışında genel olarak sahipsiz olduğunu çok gördük.
Politik kutuplaşmaların ve politikayı kutuplaştıranların ayakları altında ezilen bir Zonguldak görüyoruz.
İki işe imza atan siyasetçilerimizin geçmişten beri süper kahraman olarak karşılanmak istenmesi çok normal değil.
Sonuca bakıyoruz.
Değişim için imza atanları da kutluyoruz.
Ama!
Sonuç olarak iki ileri bir geri Zonguldak’tan öteye gidemiyoruz.

ARMAĞAN GÜRGENÇ
Zonguldak Belediye Kültür Müdürlüğü görevinden alınan Armağan Gürgenç, Ak Partili Selim Alan döneminde göreve getirilen bir isimdi.
Benim bildiğim kadarıyla yanlışımız varsa düzeltebilir. Seçimlerde Selim Alan’a oy vermeyeceğini söyleyen ve oy vermeyen isimlerden biriydi.
Yine de BKM'de değişim kaçınılmazdı.
Kürşat Coşgun’a da hayırlı olsun.
Çok daha aktif bir dönem olacaktır.
BKM’nin özüne daha fazla döneceği bir başlangıç olacaktır.
Yalnız sanatçılar özgür olmak ister.
Statükoyu, dayatmayı sevmez Kürşat ağabey.
Tek tip sanatçı modeli yaratma çabası içinde olanlar hep kaybetti.
O nedenle biz yine not düşelim!

KÖMÜRCÜNÜN ELEKTRİK SAATİ!
Bu bizim kömürcülerin birisi siyasetçileri, milletvekillerini, belediye başkanlıklarını satın alacak kadar çok parası olduğunu söylüyordu!
Kimi kaça satın aldı kimi kaça sattı bilemiyoruz!
Fakat bu maden ocaklarının elektrik sayaçlarında elektrik tüketim sarfiyatı 2 oda bir mutfak olan evlerin tüketimi kadar!
Bu nasıl oluyor.
Herkesi satın alacak kadar parası olduğunu düşünen kömürcünün evinde de kaçak elektrik yakalanıyor!
Bu nasıl iş!

RÖDEVANSLI SAHALAR KAPATILSIN!
Bu şehrin kanayan yaralarından biri olsa da yıllardan beri rödevanslı sahaların şehrin ekonomik döngüsü için yeri üzerinden sorun ve çözüm tartışmalarını dile getiriyoruz.
Valla gördük ki kendimiz çalıyor kendimiz oynuyoruz.
Meğer gerek yok muş!
“Rödevanslı ocakların hepsi kapatılsın, EREN ve ÇATES rödevançılardan kömür almasın” desek haklarını arama noktasında bir araya gelemeyen patronlar ve çalışanlar bize karşı birleşirdi.
Z HABER’i protesto eylemleri falan başlardı.
Burada ne demek istediğimizi bile anlayamayacaklar!
Bir de Ofluoğlu vardı bir zamanlar.
Sahi nerelerde?