Seçimin tansiyonu yükseliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Zonguldak mitingi sonrası biraz daha yükselecektir.
Her aday, her parti, her partili kendi cephesinden vatandaşa ulaşmaya çalışıyor.
Kimi yaptığını, daha fazla yapabileceklerini anlatıp icraatı ile konuşuyor, kimi kendini tanıtmak ve adını söylemekle meşgul.
Biz bu dönemde herkese şu soruyu soracağız?
Kime oy vereceksiniz?
Adaya mı?
Partiye mi?
Hizmete mi?
İnsanlarla konuşuyoruz.
Her yerde.
Her kesimden.
İlginç tepkiler alıyoruz.
Kısaca Zonguldak, ilçe ve beldelerinde politik kutuplaşmaların dışında; 
“Ben gerçekten ne istiyorum ve bunu kim yapar?” sorusuna yanıt verecek seçmenlerin daha fazla sözünün geçtiği bir seçim olacağına inanıyoruz.

“Seyirci kalırsak figüran kalacağız”
Bu sütunlarda sık sık dile getirdiğimiz konuların başında şehrin istihdam ve üretim politikaları gelir.
İşsizin de işverenin de sesi olmaya çalıştık.
İşsizlerin bekleyişini, sanayicilerimizin, girişimcilerimizin karşılaştığı zorlukları anlattık.
Onların karşılaştığı engeller ve şehre olumsuz etkileri hepimizi etkiliyor.
Yine geçtiğimiz haftalarda Zonguldak Valisi Sayın Osman Hacıbektaşoğlu’nun ve milletvekillerimizin iş dünyası ile daha sık bir araya gelmesi gerektiğine dikkat çekmiştik.
Vali Bey göreve geldiği günden beri sel, fırtına felaketi ve diğer zorunlu gündemler nedeniyle pek vakit ayıramamıştı.
Son günlerde Ereğli, Çaycuma, Gökçebey hattında OSB’ler ve fabrikalara ziyarette bulunuyor.
İş insanlarımız ile buluşuyor, dinliyor ve yerinde görüyor.
Sanayiciye moral, şehre umut veren gelişmeler bunlar.
Zonguldak her zaman çok daha fazlasını ve çok daha iyisini yapabilir.
Vali Bey’in iyi niyet ve çabası yeterli gelmez.
Bölge milletvekillerimizin asıl gündemleri bunlar olmalı.
Mesela Gökçebey OSB neden yavaş ilerliyor?
Mesela Filyos Endüstri bölgesi ve sonrasındaki serbest bölge konusunda nihai karar ne olacak?
Orada niye geç kalıyoruz, neyi yanlış yapıyoruz?
Zonguldak bugüne kadar hep geç kaldı, geç bırakıldı.
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan 10 Şubat’ta Zonguldak’ta olacak.
Bunlar ve daha fazlası kendisine doğru anlatılmalı.
Bu şehir pek çok şeyi vaktinde ve doğru anlatmadığı için kaybetti.
TSO Başkanı Metin Demir’in dediği gibi;
“Seyirci kalırsak figüran kalacağız”

Bu şehir aç!
Bu şehir öyle güzel şeylere hasret ki imkan yarattığınızda çok daha iyi görüyorsunuz.
Geçen yıllarda MFA Voleybol Takımının yarattığı heyecan çok önemliydi.
Keşke devam etseydi.
Şimdi Türkiye Kadınlar Basketbol 1. Lig’inde şampiyonluk mücadelesi veren temsilcimiz lider Zonguldakspor Basket 67 takımımızın yarattığı heyecan fırtınası var.
Zonguldakspor Basket en yakın takipçisi  Bodrum Basketbol’u 79-73 yendi.
Burada sportif ve skor başarısının ötesinde başka bir başarı var.
Sosyal açlığımız!
MFA’nın iddialı ve zorlu maçlarında olduğu gibi salon seyirci doldu.
İnsanlarımız bu soğuk günde çoluk çocuk tüm tribünleri doldurdu.
Bu heyecana ortak olanlar unutamayacakları bir maç izledi.
Bu şehre bunlar lazım.
Bu şehirde futbol seyircisi de var, basketbol seyircisi de var, voleybol seyircisi de var.
Bu şehrin yöneticileri, bürokratları pek anlamasa da bu şehir böyle heyecanlara aç.
Kanat Tan ve sporcuları kutluyor, salona sığmayan tüm taraftarları alkışlıyoruz.

Hayata dair!
Hayatın tüm acımasız temposu içinde duraksarsınız birden…
Dalıp gidersiniz çocukluğunuzdan kalan bir pencereden...
İnsan özlemez mi özler... 
Hep özler... 
Canı yanar... 
Ciğeri parçalanır ama duyuramaz çoğu zaman sesini... 
Kendi acınızı unutup başkalarının acılarına adanırsınız kimi zaman!
Belki de kendinizi çaresiz bir çocuğun, babanın yerine koyarsınız!
Her anı, her var oluş, her kayboluş derin bir sancıdır da insan bazen kendinden de kaçar! 
Gözyaşları yıkanır, hıçkırıklar bavullanır!