Kot seviyesinin neden düşürüldüğü, ne kadar doğru olup olmadığının hala anlatılamadığı Kilimli Sahil Yolu'nun düşürüldüğü durumu çok konuştuk.
Eksik ve yanlış yapılan proje ile sahil yolunun çok kapsamlı ve maliyet arttıran tedbirler önlem alınmadığı taktirde dalgalara maruz kalacağını söyledik.
Söylemeye devam ediyoruz.
Bu eksikleri gördüğümüz ve paylaştığımız kadar doğru işleri de anlatmaya çalışıyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Uzun Mehmet Camisi’nin açılış töreni için geldiği gün Zonguldak – Filyos hattında yaşanan ihmalin de itiraf edildiğine denk geldik.
Sayın Erdoğan’ın Zonguldak Belediyesi’ni ziyareti sırasında Vali Mustafa Tutulmaz, Zonguldak Merkez ile Filyos Projesi’nin arasındaki yol ve ulaşım sorununu hatırlatarak Kilimli’den sonra açılması gereken tünellerin aciliyetini hatırlatmıştı.
Peşine Ak Parti İl Başkan Yardımcısı Muammer Avcı da devreye girerek ilave bilgilendirmelerde bulunmuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise orada bulunan Ulaştırma Bakanına konuyu hatırlattığında, Sayın Karaismailoğlu da kaynak sıkıntısını gerekçe göstermişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise orada olayı öğrenir öğrenmez talimat verdi.
“Parayı bul bu iş yarım kalmasın” dedi.
Şimdi Kilimli sonrası tünellerin ihalesi yapıldı.
İki- üç hafta içinde yer teslimi yapılacak.
Üç tünelde üç ayrı çalışma eş zamanlı başlayacak.
Hani bizim siyasetçilerimiz bizlere kızıyor, işlerine gelmediğinde çocuk gibi küsüyorlar ya hani!
İşte bizim Z HABER olarak anlatmaya çalıştığımız tam da budur işte.
Bölgemizin çok değerli milletvekilleri, Zonguldak’tan seçilmiş bugün çok yüce makamlarda olan isimler bu durumun aciliyetini Sayın Erdoğan’a beş sene önce söyleselerdi bu işler iki sene önce bitmişti.
Üç sene önce söyleselerdi Mithatpaşa ile birlikte bitmişti.
Bugün Zonguldak’ın Filyos’a bağlantı sorunu kalmamış, Filyos Limanı ve Endüstri sahasının ulaşım sorunu çoktan çözülmüştü.
O gün bu olay Sayın Erdoğan’a bu şekilde aktarılmamış olsaydı ne olacaktı biliyor musunuz?
Ulaştırma Bakanımızdan; “Paramız yok” yanıtı alıp ertelemeye devam edecektik.
Geç de olsa bu şekilde eş zamanlı başlaması çok güzel. Sayın Erdoğan başta olmak üzere eksiklerin daha hızlı giderilmesi adına çabası olan ve çaba gösterecek olan herkese teşekkür ediyoruz. Bir de bizi doğru anlasanız!
Kar’ı bırak algıya bak!
Kar yağdı.
Çok yağdı.
Hala yağıyor.
Bazı şeyler önlenebilir.
Bazıları kaçınılmaz.
Tüm kurumlar arasında koordinasyon eksikleri var.
Hazırlıksız yakalananlar var.
Ekipman eksikleri olanlar var.
Kar pek çok zaman ve yerde afete dönüşmüş durumda.
Yağan kar ile eş zamanlı her yerde mücadele etmek de kolay değil.
Geçen yıllara oranla karla mücadelede daha iyiyiz ama çok daha iyi olmalıydık.
Özellikle BAŞKENT Elektrik.
Ancak.
Her sokak, her şehir, her kurum üzerinden algı yarışı kızışmış durumda!
Yüce yaratana herkesten daha yakın olduğunu düşünecek kadar reklam pazarına düşen güzel insanlarımız ile her işi en iyi bildiğini zannettiği halde kendinden olanların yaptıkları yanlışları göremeyecek kadar kör olmuş vicdanların sahipleri algı yarışına girmiş.
Siyaset adına, siyasetçi adına algılar yaratan, o algılara sorgusuz sualsiz inanmış kalabalıklar bindikleri aynı otobüsler ile şarampole uçmuşlar da haberleri yok!
Yahu doğru ne?
Kim olursan ol sen vatandaş olarak ne kadar doğrusun?
Kime göre doğrusun?
Neye göre doğrusun?
Öyle bir hale geldik ki, memleket olarak algı yarışlarını izlemekten asıl sorunları konuşamaz, fikirleri beyan edemez, doğruyu arayamaz, vicdan terazisini çalıştıramaz olmuşuz!
Ülke cahil dolu!
Halk perişan!
Zonguldak ve Kozlu Belediyesi’nin halkı perişan eden, mağdur eden halk otobüsü uygulaması artık bıktırdı.
Sorunu tek başına firmalara atarak kurtulamazsınız.
Halk şu firma- bu firma bilmez.
Sizlerin sorunları çözüp çözemediğine bakar.
Üç liraya gidecekken cebinden fazladan çıkan iki liraya bakar.
Her iki sayın Belediye Başkanı Ömer Selim Alan ve Ali Bektaş sorunu kucaklarında bulmuş olabilir.
Ancak kendileri bu sorunları çözeceklerini cilalı sözler ile anlattılar, halk da kendilerine çözüm yöntemi için yetki verdi.
Olay bu kadar basit.
Çözemediğiniz her sorun sizindir.
Kapı kapı dolaşanların sayısı arttı!
Elimizden, gönlümüzden geldiğince zor durumdaki insanlara destek olmaya ve dostlarımız aracılığı ile sorunlarını günübirlik de olsa çözümler üretmeye çalışıyoruz.
Son aylarda zorunlu temel ihtiyaçları için kapımızı çalan, destek veya yardım isteyen gerçek muhtaçların sayısında adeta patlama yaşanıyor.
Geçenlerde 70’li yaşlarda bir büyüğümüz geldi.
Bir çay söyledik.
Saklamaya çalıştığı gözyaşları zehir oldu ciğerimiz düğümlendi.
Sanırım pek çok esnafımızın, iş insanımızın, kurum yöneticilerimizin, derneklerin ve siyasi partilerin kapılarını çalanların sayısında da patlama yaşanıyor.
Yaşanan ekonomik dalgalanmanın altında ezilen halkımız daha fazla ezilecek gibi.
Sezen- Gülşen- Zam!
Dövizde yaşanan yükseliş, elektrik ve doğalgaz başta olmak üzere temel ihtiyaçlar dahil tüm giderlerde yaşanan fiyat patlamaları durmadı.
Dolar 18’den 13.5’e geriledi.
Ama zamlar düşmediği gibi yağmur gibi gelmeye devam ediyor.
İşçiye, memura, emekliye ve asgari ücretliye yapılan zamların piyasa artışı ile orantılı olmadığını – olmayacağını biliyorduk.
Şimdi aldıkları zam da buhar oldu.
Alacakların da pek ümidi yok.
Milletin ne Sezen Aksu ile ilgili tartışmaları dinleyecek ne de sahneye çıplak çıkan Gülşen’i donunu görecek hali kalmış!