Karantina sürecini evde tamamladım. Sahada olamadığım süre boyunca bol miktarda kar yağdı. Standart bir giriş yaparak “karın keyfini yine çocuklar çıkardı” demek istiyorum.
Çünkü geri kalan her noktada ızdırap var!
Elektriksiz mahalleler, ısınamayan yaşlılar, kapanan yollar…
Her yerden ihbar geldi telefonlarımıza.
Hastaya ulaşamayan ambulans…
Günlerce elektriksiz kalan mahalleler.
*
Başkent Elektrik, “sahadayız, çalışıyoruz” mesajı vermeye çalışsa da
Vatandaş sadece sonucu görür.
Sonuç ızdırap.
Belediye Başkanı Selim Alan bile tepkiliydi. Hatta elektriğin kesilmesi bile kendisine eleştiri olarak döndüğü için de bir başka mağdur.
*
Elektriği her alanda kullanıyoruz. Çok şükür, anlık voltaj dalgalanmalarının dışında bir kesinti yaşamadım evimde kaldığım 1 hafta boyunca. Ama bu dalgalanmalar da elektronik cihazlara zarar verebiliyor.
Merak ediyorum, vatandaşın düşük voltajdan zarar gören eşyalarını kim karşılayacak?
Herkes öyle ya da böyle mağdur oldu yaşananlardan.
*
Önlem önlem önlem…
Mesela Çaycuma Belediyesi pazaryerinin çatısını temizledi. Kozlu yapmadı. Pazaryerinin çatısı çöktü.
Uyarıyoruz, uyarmaya da devam edeceğiz.
Önlem alınmazsa felaketler yaşanır.
Kilimli sahil yolunda, dalgakıran lazım, mendirek lazım deniyordu.
Ne oldu, yol dalgalar tarafından dövüldü.
Sahi 22 Ocak’ta açılacaktı…
Şükür kar yağdı da ertelendi. Daha büyük bir felaket olmadan.
Önlem alınmadan, geleceğe yatırım yapmadan bu şehrin esareti bitmez!
Kızılay’da neler oluyor?
Türk Kızılay’ı Zonguldak Şubesi’ne kayyum atanmıştı. Sonra Fatih Akça, kayyumdan yönetimi devralmak için görevlendirildi. Büyük bir sevinçle ve ruhla görev yapmak istediğini yaptığımız telefon konuşmalarında bile hissettim. İstekliydi bence.
Sonra oyunlar, oyunlar…
Yönetim kurulu listesine girme yarışı…
Siyasi baskılar…
Bunlar benim iddiam değil!
Hem doktor Akça hem de görev teklif edilen Yönetim kurulu üyelerinin açıklamasından çıkanlar.
*
Kızılay’ın adı ulusal gündemde kötü olaylarla anılmıştı. Zonguldak’ta birtakım ‘arka bahçe’ hikayesi dolaşmıştı.
Sonuç vatandaşa hizmet etmesi gereken kurum yine çalkantıda.
Umarım bu durum kan bağışlarını azaltmaz ve kan ihtiyacının karşılanamamasına sebep olmaz.
“Kan bağışı acil değil sürekli bir ihtiyaçtır!”