Şimdi bizim genel hastalığımızdır.
“İnsanlık hali” diyelim.
“Öv beni.
Şımart beni.
Alkışlat beni.”
Pek çok siyasetçimiz özünden uzaklaştıkça yoldan da çıkıyor.
Kendisi olamayan siyasetçilerimiz başkaları olmaya çalışırken çamura saplanıyor.
Bazı bürokrat ve iş insanı dostlarımız da böyle.
Kimi parasıyla, kimi sözleriyle, kimi sahip olduğu koltukla, kimisi de sülalesiyle asıyor, kesiyor, uçuyor.
Emek vermeden, zaman harcamadan, bedel ödemeden ve soslandırılmış ego ile sahaya çıkanların, zirveyi görenlerin havası da kısa sürüyor.
Bu iş kavak ile kabak hikayesi gibi.
Kavak ağacının 10 yılda çıktığı yere 2 ayda çıkan kabaktan ne bekliyoruz ki!
Bizler gördüklerimizi samimiyetle söylüyoruz yazıyoruz.
Kimseyi kandırmıyoruz.
Belli ki hoşlarına gitmiyor.
Hiç problem değil.
Kendi gerçeklerinizden kaçarak bu şehre ilham olamaz, seçilemezsiniz, seçilseniz de kalıcı olamazsınız!

Kanat Tan bu takımı alır!
Zonguldak Kömürspor meselesi malumunuz.
Aynı şeyler.
Bu gidişle son dönem Zonguldakspor basket takımı ile zirveyi yakalayan eski tribün liderlerinden Kanat Tan ve ekibi Zonguldak Kömürspor’u alır veya alacak parayı bulur.
Türkiye’de futbol endüstrisinin geldiği noktada bu takım için 150 milyon verecek biri de çıkabilir.
Tribünlerin giderek boşaldığı, tribünlerin ruhunu kaybettiği bir Zonguldakspor’da yakında yeni gelişmeler olabilir.

Ali Uzun gerçeği
Eski Zonguldak Milletvekili Ali Uzun geçmişten bu güne her seçimde gündeme gelir.
Teklif alır.
Bir partiye yakıştırılır.
Adı çok geçer ancak sonrası gelmez.
Ali Uzun bu dönemde de farklı teklifler aldı.
Hala alıyor.
İşin özü şu.
Ali Uzun bir model.
Siyaset üstü bir model.
Yani sadece Ankara’da bir hastanenin koordinatörü olması değil mesele.
Hastalar için aracı olması değil sadece.

CHP’de zorlu hafta!
CHP’de ön seçim haftası.
Aday adayları son düzlükte delegeleri etkilemeye çalışıyor.
Harun Akın, Osman Zaimoğlu’nun bile desteğini almış olmanın rahatlığı ile ilk defa bu kadar kararlı.
Fırat Birkan yaptığı hızlı çıkış ile ümitli.
Tahsin Erdem hala hata yapmaya devam ediyor.
Atınç Kayınova; “Veren verir vermeyen kendi bilir” modunda.
Turgut Aydın; “Ya çıkarsam” diye bekliyor.
Zeki Günalp; “Benim neyim eksik” düşüncesinde.
İsmail Eşref; “Tecrübem yeter” diyerek ‘eski’lere güveniyor!