BU bir ‘Leylim ley’ türküsü değildir!
Zonguldak öyle bir kente döndü ki asıl meseleleri konuşamaz duruma geldik.
Gerçi asıl meselelerin okuyanı da yok denecek kadar azalıyor.
Biz yine de bir örnek verelim.
Zonguldak’ta 2.5 yıldır üzerinde çalışılan süt robotu projesinde son aşamaya gelindi. 
Adı Leylim.
Zonguldak’tan dünyaya maske ve solunum koruyucu ekipman ihracatı ile; “Yok ya olmaz”  denileni olduran Fatih Furtun ve Murat Uzun’un başını çektiği proje ile Zonguldak’tan hem iç piyasaya hem de pek çok ülkeye ihracat hedefleniyor.
Yolları ilk olarak süt sektörünün duayenlerinden Eşref Şekerli ile kesişen Furtun ve Uzun için stratejik desteği ise Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökhan Bayar ile kesişmiş.
Gökhan hocamızın; “Yapalım bu işi” demesiyle çalışmalar başladı.
Şimdi canlı inek üzerinde testler yapılacak.
Zonguldak’tan iç piyasaya ve dünyaya yerli ve milli süt robotları ihraç edilecek.
Yıllardır bu şehirde üniversite-sanayi iş birliğinin önemi üzerine kafa patlatılır ancak bunun önemi yeterince kavranamaz, uygulanamaz.
Bu konuda yıllardır emek veren akademisyenlerden biri de mevcut rektör yardımcılarından Prof. Dr. Hakan Kutoğlu.
Pek çok kurum ve belediye sanki burada donanımlı bir üniversite ve bölümler yokmuş gibi davranarak bazı çalışmaları belki de dörtte bir fiyatına Zonguldak BEÜ'ye yaptırmak varken Ankara ve İstanbul gibi üniversitelerde yaptırarak milyonlar döktü.
Hakan Hoca ve sonrasında Mühendilik Fakültesi Dekanı olan şimdi mevcut Rektör İsmail Hakkı Özölçer ile pek çok mühendislik fakültesi hocasının inanıyorum söylemek istedikleri çok şey vardır bu konuda.
Bu olay aslında üniversite sanayi işbirliğinin de çok güzel bir örneği.
Teknopark’ın önemini hatırlatan bir işbirliği.
Sonuç olarak bize bunlar lazım.
Böyle güzel haberler.
Böyle girişimcilik başarıları.
Bürokratların ve siyasetçilerimizin de daha çok böyle şeylere kafa yorması, zaman ayırması gerekirdi!

Bizim siyasetçiler!
Her siyasetçi hoşa giden şeyler duymak ister.
Övgü dolu yazılar okumak ister.
Kusura bakmayın.
Bizim burada yazdıklarımız her zaman hoşunuza gitmeyebilir.
Biz ne görüyorsak onu yazıyoruz.
Belki eksiktir fazladır ama kasıt yoktur.
Hakaret yoktur.
Yaptığımız ön yargıdan çok durum tespiti.
Bunlardan yararlanan, doğruyu bulmak, daha başarılı olmak, halkı anlamak adına daha az hata yapacaktır.
Ama siz mutlaka hoşunuza gidecek şeyleri duymak isterseniz okumak zorunda değilsiniz.