Sevgili okurlarım içimizdeki bahar sevincinin kıpırtıları ile pandeminin yarattığı sıkıntılar arasında geçirdiğimiz bu zorlu süreç içinde Ramazan Bayramı’na kavuştuk. Bir yandan ayrılıklar ve hastalıklar yaşadık, diğer yandan derin üzüntü veren zamansız kayıplar. Bütün olumsuzlukların arasında manevi olarak kendimizi güçlü tuttuk. Bireysel olarak güçlüklerin üstesinden gelirken toplum olarak da güçlü olmalıyız. ‘Bizi birleştirenler, ayıran şeylerden daha fazla, hepimiz kardeşiz’ demiştir, İskenderiyeli kadın gökbilimci, matematikçi ve filozof Hypatia. Bundan tam 1600 yıl önce. Bunları söylemiş olmakla birlikte, onun hazin sonunu maalesef hoşgörüsüz ve bağnaz bir zihniyet getirmiş, onu bu dünyadan çekip almıştır. Peki neden bir başka zamandan, bir başka toplumdan ve bir başka dinden verdim bu örneği? Şüphesiz insanlar arasındaki birliği sağlayan ilk şeyin hoşgörü ve sevgi olması gerektiğini söyler bütün dinler ve düşünürler. Bu düşünürlerden Türk Dünyası’nın en büyük edebiyat ustası Yunus Emre sevgi ve hoşgörüyü şiir ve sözlerinde çok kez işlemiş ve şöyle demiştir: 'Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım, sevelim sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz.'' Yine etkisinin pek çok millete ulaştığı, yabancı kaynaklarda ‘Rumi’ olarak bilinen, büyük İslam düşünürü Mevlâna şöyle demiştir: ‘Sevgide güneş gibi oI, dostIuk ve kardeşIikte akarsu gibi oI, hataIarı örtmede gece gibi oI, tevazuda toprak gibi oI, öfkede öIü gibi oI, her ne oIursan oI, ya oIduğun gibi görün, ya göründüğün gibi oI.’
Aynı çatı altında yaşayan toplumlar, ne olursa olsun ancak birbirlerini kucaklayabildikleri zaman her türlü güçlüğün üstesinden gelebilirler. Bizler, yaşadığımız topraklarla değer bulmuş, yüzlerce ve hatta binlerce yıldır kutsal değerlere, kültürlere, gelenek, görenek ve inançlara sahip olan, sevgi ve hoşgörüyü içselleştirmiş özel bir toplumuz. Kutsal değerler çerçevesinde bir araya gelebilmeyi başarmış, güçlü bir toplumun bireyleriyiz. Her ne olursa olsun, sevinç ve üzüntülerimizi paylaştığımız bayramlarımız bunu en iyi fark ettiğimiz zamanlardır.
Bu yüzden sadece yakın çevremizdeki sevdiklerimize değil, ülkemizin her bir köşesinde fedakarca vatani görevini yapmakta olan askerlerimize, görevlerini yerine getirmeye çalışan güvenlik görevlilerine ve ilgili tüm görevlilere, sağlık sektöründe aralıksız çalışan doktor, hemşire ve sağlık çalışanlarımıza, kimsesizler yurdunda barınan yavrucuklarımıza, yaşlılarımıza, yalnız yaşayan, ekonomik ve psikolojik güçlükler içinde olan insanlarımıza ve aynı toprakları paylaştığımız farklı inanç ve kültürlere sahip insanlara, kısaca hiç kimseyi unutmadan hep birlikte birbirimize kalben sarılalım. Bayramın birleştirici ve manevi gücünü hissedelim.
Sevgili okurlarım, herkesin Ramazan Bayramı’nı en içten dileklerimle kutlar, pandemiyi bir an evvel atlatarak sağlıklı günlere kavuşmayı diler, birlik ve beraberlik içinde geçireceğimiz, mutluluk ve esenlik dolu nice bayramlar dilerim.